Para Nasıl Kazanılır

Dövizden Dolar dan Para Kazanmak

Küçük Yatırımcı İçin Döviz Tavsiyeleri

Dövizden Dolar dan Para Kazanmak

Küçük yatırımcı, yatırım yaparken nelere dikkat etmesi gerektiği konusunda yeteri kadar bilgi sahibi değil. Küçük yatırımcıya döviz tavsiyeleri de bu noktada büyük önem taşıyor. Yatırım aracı olarak borsa, döviz, altın, mevduat ya da farklı bir enstrümana başvurmadan önce kullanılacak aracın ne kadar verimli olduğuna dikkat etmekte yarar var. Yıllardır dövize yapılacak olan yatırımlarla ilgili ekonomi uzmanlarının ortak görüşü aynı:”Döviz borcunuz yoksa dövize yatırım yapmayın”. Bu demek değildir ki “döviz para kazandırmaz”. Ama küçük yatırımcı için girilmemesi kadar risk içeren, ülkemizdeki iç ve dış dengelerin sürekli değişmesinden dolayı yatırım aracı olarak kullanılmaması gereken araçlardan biridir döviz. 

Yatırım stratejistleri, doların seyrinin yılsonuna kadar 1.75 – 1.79 TL bandına kadar gerileyeceğini düşünürken, borsada taban düzeyin görülmesinin, 2013 yılında yatırım aracı olarak borsanın son derece cazip hale gelmesine neden olduğunu ifade ediyor. AB ile yaşanan sürecin olumlu veya olumsuz olması durumuna göre değişken davranması beklenen dolardan bu yüzden uzak durmakta yarar var. Her ne kadar uzmanların düşünceleri bu yönde olsa da, küçük yatırımcı internet veya kulaktan dolma bilgiler aracılığı ile edindiği veriler doğrultusunda yatırım yapmaktan ziyade, sağlam kaynaklardan edindiği haberler doğrultusunda, yüksek risk içermeyen alternatiflere yönelmelidir. 

Dövize yapılacak yatırımların yanı sıra altın konusunda da dikkatli davranmalarında yarar var. Uzmanlar, yıl sonuna doğru altın onsunun 1550 civarında olmasını beklerken, yıl boyunca genellikle aşağı eğilimli bir altın seyri bekliyor. Yine süreç içerisinde altın onsunun 1200 - 1300 düzeyine kadar gerileyebileceği de belirtiliyor. Özellikle dolarda yaşanan hareketliliğin ardından en çok merak edilen konulardan biri haline gelen küçük yatırımcıya döviz tavsiyesi, uzmanların gözünden yukarıdaki şekilde ifade edilebilir. 

Genel itibarıyla dövizden uzak durmayı öneren uzmanlar, 2013 yılını borsa yılı olacağını, altının düşüş ağırlıklı eğilim göstereceğini ve yıl içerisinde 1200’lere kadar gerileyip yıl sonunda 1550 civarında olacağını öngörüyor. Ayrıca yatırım için mevduatı tercih edenlerin ilk yarıda faizlerin muhtemelen yüksek olacağını bilmelerinde yarar var. İlk yarıda sabit kalması veya artması beklenen faizlerin ise ikinci yarıda düşüşe geçeceği konusunda fikir birliği mevcut... Bu bağlamda ikinci yarıda mevduattan uzak durmak küçük yatırımcı için yararlı olacaktır. Yani 2013 yılında küçük yatırımcı dövizden uzak durursa iyi eder. Tabi dövizle borçlanan yatırımcıları bu zümrenin dışında tutmakta yarar var. Bununla birlikte yatırım aracı olarak borsayı kullanmak, en verimli alternatif olarak görünüyor.

Döviz dalgalanmasına neler sebep olur

Ekonomi ile ilgilenenlerin ve döviz kurları üzerinden yatırım yapanları son derece yakından ilgilendiren bir durumdur döviz dalgalanması. Peki döviz dalgalanmasına neler sebep olur? Özellikle ülkemizde sıklıkla görülen dövizdeki dalgalanmaların temel nedenlerini birkaç başlık altında ele almak mümkün. Aylarca belli bir bantta seyretse de bir süre sonra dolar veya Euro kurlarında hareketlilik yaşandığı bilinmekte. Bunun hem iç hem de dış nedenleri vardır. Döviz dalgalanmasının nedenleri arasında ilk olarak global krizler gelmektedir. Her ne kadar sıklıkla yaşanmasa da, dünya genelini etkileyen krizlerde her zaman için döviz kurlarında ciddi oynamalar meydana gelmektedir. Bununla birlikte ülkelerin iç siyasi dengelerindeki değişiklikler de döviz kurlarında dalgalanmaya neden olmaktadır.

Ek olarak önemli finans kuruluşlarının yaptığı açıklamaların da döviz dalgalanması üzerinde etkili olduğu bilinmektedir. Örneğin yakın zamanda FED tarafından yapılan ve 2013 yılının sonuna doğru parasal genişlemenin azalacağı bilgisini içeren açıklama sonrasında borsalarda ve döviz kurlarında büyük hareketlilikler yaşandı. BIST de bu açıklamadan payını aldı ve %7 civarında bir kayıpla günü kapatmasının yanı sıra dolar ve Euro’da da hareketlilikler yaşanmıştı. Dolar, hiç olmadığı kadar yükselerek 1.9340 bandını görmüş, Merkez Bankası’nın müdahalelerine rağmen ateşi düşmemişti. Bu açıklama sonrasında tahvil faizleri de 2012 Ekim’indeki seviyesine yükselmişti. Görüldüğü üzere özellikle FED gibi kuruluşların yaptığı açıklamalar hem döviz dalgalanması, hem de borsa hareketlerinde belirleyici rol oynuyor. Global anlamda döviz kurlarında değişikliğe neden olan bu tip kurumların yanı sıra, ülkelerin iç politikaları ve siyasi durumu da döviz kurlarında dalgalanmalara neden olmaktadır.

Örnek vermek gerekirse Gezi Parkı olayları, Türkiye’deki döviz fiyatlarında ciddi dalgalanmalara sebep oldu. Yani ülkelerdeki siyasi istikrar ve içteki politik durumlar döviz kurları üzerinde olduğu gibi borsada da etkin rol oynamakta. CNN’in dünya genelinde yaptığı 9 saatlik canlı yayın ve “Türkiye’de iç savaş var” algısının oluşmasını sağlaması, yatırımcıların Türkiye’ye olan bakış açısını ciddi anlamda etkilemişti… Ayrıca ABD ve Çin borsalarının durumu da döviz kurlarındaki ve borsadaki dalgalanmaları da ciddi anlamda etkiliyor. Örneğin FED’in açıklamasından sonra dip seviyeleri gören borsalar, ABD’de vadeli borsaların olumlu seyir alması ve Çin’de likidite genişlemesi sonrasında iyimser havanın hakim olduğu bir hale büründü.

Dövizdeki dalgalanmanın nedenlerinden sonra, bir de bu dalgalanmaların sonuçlarına değinmekte yarar var. Global anlamda dövizde yaşanan dalgalanmaların pek çok olumsuz etkisi vardır ve bunlardan biri de uzmanlara göre tüketimde yaşanacak azalmadı. Dövizdeki dalgalanma sonrasında yatırımcının sıcak parayı Türkiye’den çekmesinin sonuçlarından birinin de tüketimiz azalacağı şeklinde bir etkiye sahip olacağı konusunda uyarılarda bulunan uzmanlar, bu konuda atılması gereken adımlar olduğunu belirtiyor. Özellikle Türkiye’deki yargı sistemi ve prosedürlerin fazla olması, yabancı yatırımcının zaten ülkeye yatırım konusunda çekimser davranmasına sebep olurken, bir de dövizdeki dalgalanmalar söz konusu olduğu takdirde tüketim bazında ciddi düşüşler yaşanacağını ifade ediyorlar.

Dövize yatırım yapmak ne kadar karlı?

Dövize yatırım yapmak küçük yatırımcı için farklı, büyük yatırımcı için farklı sonuçlar, avantajlar ve dezavantajlar içermektedir. Peki dövize yatırım yapmak ne kadar karlı? Bir süre öncesine kadar dövize yatırım yalnızca döviz büroları aracılığı ile yapılmaktaydı. Uzun vadede parasını dövize yatıran pek çok küçük yatırımcı vardı. TL karşısında çok daha değerli olan yabancı para birimlerine yapılan yatırımın nedenini pek çok kişi bilmezdi. “Param kenarda dursun” düşüncesiyle yapılan yatırımlarda amaç kazanmak veya kaybetmek değildi. Fakat günümüzde Forex gibi bir alternatif mevcut ve bu sayede dövize yatırım yaparak anlık yükseliş ve düşüşleri takip etmek suretiyle yüksek oranda para kazanmak mümkün. 

Öte yandan her ne kadar kazanç bakımından avantajlı olsa da, Forex’in de birçok dezavantajı olduğunu unutmamak lazım. Çünkü kazanç riski doğurur ve riskin söz konusu olduğu yerde kayıp ihtimali de göz ardı edilmemelidir. Özellikle küçük yatırımcı için riskin büyük olması, kaybın da büyük olmasına neden olabilir. Bununla birlikte normal şekilde dövize yatırım yaparak uzun vadede kâr elde etmek isteyenler de olabilir. Fakat 2013 yılında dövizin fazla kazandırmasının beklenmediğini de belirtmekte yarar var. Yıllardır olmadığı kadar yükselen dolar ve AB müzakerelerinin de varlığı düşünüldüğünde, doların yatırım için yüksek risk içerdiğini söylemek mümkün. Ayrıca Euro da yatırım aracı olarak 2013 yılında uzmanlar tarafından tavsiye edilmemekte… Öte yandan borsa bu yıl cazip imkanlar ve kazançlar sunacağa benziyor. Tarihin en düşük seviyelerini göre borsa yılsonuna kadar pek çok yatırımcının yüzünü güldürebilir. Tahviller de benzer şekilde yılın ilk yarısında yükselmesi beklenen faizlerden dolayı kazançlı yatırım enstrümanlarından biri olarak görülebilir.

Bu bağlamda yatırım aracı olarak dövizi tercih edecek olanlar için en fazla karlı çıkacakları alternatifin forex olduğunu söylemek mümkün. 24 saat boyunca işlem yapmaya olanak tanıyan ve internetin olduğu her yerden erişimin söz konusu olduğu forex sayesinde anlık iniş ve çıkışları takip ederek karlı bir yatırım aracı kullanmanın farkını yaşayabilirsiniz. Ayrıca forex, kaldıraç sisteminin söz konusu olduğu bir yatırım aracı olduğundan kazancı da fazladır. Buna ek olarak riskin limitli olması, ani düşüşlerde teminatın korunmasını sağlar. Bu da diğer yatırım araçlarına kıyasla forex’i daha cazip kılmaktadır. Yani dövize yatırımı ek iş olarak yapmayıp mesainizi bu alana kanalize edebildiğiniz takdirde forex sayesinde yüksek meblağlar kazanmanız mümkün. Aksi takdirde anlık değişimleri takip edemeyecekseniz, forex yarardan çok zarar getirebilir.

Eurobond Nedir?

Eurobond nedir sorusunun cevabı, ekonomi ile içli dışlı olanlar tarafından bilinse de, herkes tarafından bilinmemektedir. Bu yüzden biz de eurobond nedir sorusuna, tek bir cümle ile olmamak kaydı ile cevap vereceğiz. Eurobond, genellikle uzun vadeli olması ile bilinen bir borçlanma enstrümanıdır. Avrovil olarak da bilinen eurobond, devlet veya şirketlerin yurt dışında kaynak sağlamak üzere yabancı para birimlerini kullanarak uluslararası piyasalarda satışa sundukları bir borçlanma aracıdır. Genelde Euro ve USD para birimleri üzerinden yapılan borçlanma senetleri, ülkeler tarafından sıklıkla kullanılmaktadır. 

Hazine bonosu ve devlet iç borçlanma senetleri ile benzerlik göstermesi ile bilinen eurobond’ları, bu kavramdan ayıran bazı özellikler vardır. Örneğin devlet iç borçlanma senetleri ve hazine bonoları, iç borçlanmaya yönelik iken, eurobond dış borçlanmaya yönelik kâğıtlardır. Bu noktada akla eurobond fiyatları neye göre belirlenmektedir gibi bir soru gelebilir. Sabit olmayan eurobond fiyatları, ihraç eden ülke veya firmaların mali durumlarının yanı sıra uluslararası finans piyasalarının durumu da dikkate alınarak belirlenmekte ve değişmektedir.

Eurobond Özellikleri

• Sıklıkla USD ve Euro olmak üzere Japon Yeni ve İsviçre Frangı gibi döviz türleri üzerinden ihraç edilmektedir.

• Genellikle 5 ile 30 yıl arasında değişen sürelerle vadenin söz konusu olduğu Eurobond’lar, bu periyodun dışında da vadelendirilebilmektedir. Çoğunlukla sabit faizli kuponlar üzerinden satılan Eurobondlar, uzun vadeli tahvil değildir. 

• Eurobond, yatırımcıya sürekli olarak nakit kazandırması ile bilinir. Bunun nedeni ise kupon ödeme döneminde faiz elde edilmesidir. Hem anapara ödemesi, hem de kupon ödemeleri ihraç edilen döviz cinsi üzerinden yapılmaktadır.

• USD tahvilleri 6 ayda bir ödenirken, Euro tahviller yılda bir ödemelidir. Yıllık basit faiz cinsinden hesaplanan faizlerin de düzenli olarak ödenmesi gerekmektedir. 

• Eurobond ile yatırım, herkes için uygun değildir. Bu araçla borçlanmayı düşünenlerin birikimlerini yabancı para birimlerinin kullanıldığı yatırım araçlarında değerlendirmesi ve uzun vadeli yatırım düşünüyor olması gerekmektedir.

Eurobond Avantajları

Eurobond, yatırım aracı olarak ele alındığında, pek çok açıdan avantaja sahiptir. T.C. Hazine Müsteşarlığı tarafından güvence altında olmasının yanı sıra, yüksek getiri elde etmeye olanak tanıması, kupon faizlerinin cazip olmasından ötürü sürekli olarak nakit alımı sağlaması, vade seçeneklerinin geniş bir yelpazeye sahip olması, likiditenin yüksek olması, uluslararası piyasalarda hem alış hem de satış olanağı tanıması ve vergi bakımından avantajlara sahip olması, Eurobond kullanımının neden pek çok açıdan yararlı olduğunu ifade etmeye yetecektir.