Ölüme meydan okumayı isterdim....
Çok değil daha 3 yıl öncesine kadar her şeyi yapabileceğime inanıyordum. Öyle bir inanç içerisinde idim ki dünyanın kendi etrafımda döneceğini sanıyordum. Korkusuz bir cesarete sahip olarak girmek istediğim her türlü ne iş olursa olsun veya farklı alanlarda bile bilgi sahibi olmadığım konularda bile direkt kafa göz dalabileceğime ve yine ne iş olursa olsun başarabileceğime, kendime bu konuda tam anlamıyla bir özgüven patlaması içerisinde olduğumu söyleyebilirdim. Ama öyle garip ve bir o kadar da ilginç bir zamana denk geldim ki, bırakın herhangi bir işte çalışmayı, kalemi kıpırdatmaya veya bilgisayardaki bir klavye tuşuna basmaya ya da elimdeki telefona dahi cevap vermeye bile takatimin olmadığı ağır dönemlere maruz kaldığım bu dönemlerde ne yapacağımı bilmez bir halde olduğumu söyleyebilirim. Aslında gençlik çağının modern dönemlerindeyim. Popülaritesinin yüksek olduğu, insan ilişkilerinin yanı sıra iletişim alanında çok iyi bir dönemlerde iken şimdilerde ise kaderine terkedilmiş ölü bir matruşka gibiyim. Ölü bir matruşka diyorum çünkü her can çekişme esnasında bir türlü ölüm olayı gerçekleşmiyor. Öldüm öldüm dirildim misali. 9 canlı örneği. Can çıktıkça matruşka gibi küçülen (her geçen gün zayıflayan) bir bedene bürünüyorum. Her geçen gün geçtikçe eriyip gittiğim bir gerçek dışında başka bir şey göremiyorum. - Akblog.net
Kulağıma daha önce duymadığım ve ölümümün yakın olduğunu hatırlatmaya çalışan garip bir müzik tınısı. Sözleri de müziği onaylar gibi. Evet evet.... Yakındır hayatının son anları. Son anlarını iyi yaşa der gibi anlamlar çıkmaya başlayan bu müziğe hayran olmaya başlıyorum. Halüsinasyonlar mı görüyorum diyeceğim... inanın nasıl bir durumda olduğum konusunda bilgim yok ama müzik tınısı ile sözlerinin aynı anda zayıf, bitkin ve tükenmiş bedenime karşı cephe almaya çalışmaları. Anlam veremediğim bir durum. Durumuma izahat vermek. Nasıl mümkün olsun. Beni aşan bir durum. Beynimin sağ lobunun tükenmişlik sendromunda iken sol lobda derin bir çukura çekmeye çalışarak resmen dört bir yandan saldırıya maruz kalan ve yenileneceğinden de yüzde yüz emin olan birisinin sanırım didinmesi yersiz bir uğraş olacaktır. Olacağına ve akışına bırakmak yerinde bir karar olacaktır belkide. Teslimiyeti seçiyorum.
Farkında olmadan acaba gençliğimdeki, çocukluğumdaki ve bebekliğimdeki tüm hayatımı mı öldürdüm?
Matruşka döngüsü içerisindeyim ve çıkamayacağım da hiç-bir zaman.
Kulağıma daha önce duymadığım ve ölümümün yakın olduğunu hatırlatmaya çalışan garip bir müzik tınısı. Sözleri de müziği onaylar gibi. Evet evet.... Yakındır hayatının son anları. Son anlarını iyi yaşa der gibi anlamlar çıkmaya başlayan bu müziğe hayran olmaya başlıyorum. Halüsinasyonlar mı görüyorum diyeceğim... inanın nasıl bir durumda olduğum konusunda bilgim yok ama müzik tınısı ile sözlerinin aynı anda zayıf, bitkin ve tükenmiş bedenime karşı cephe almaya çalışmaları. Anlam veremediğim bir durum. Durumuma izahat vermek. Nasıl mümkün olsun. Beni aşan bir durum. Beynimin sağ lobunun tükenmişlik sendromunda iken sol lobda derin bir çukura çekmeye çalışarak resmen dört bir yandan saldırıya maruz kalan ve yenileneceğinden de yüzde yüz emin olan birisinin sanırım didinmesi yersiz bir uğraş olacaktır. Olacağına ve akışına bırakmak yerinde bir karar olacaktır belkide. Teslimiyeti seçiyorum.
Farkında olmadan acaba gençliğimdeki, çocukluğumdaki ve bebekliğimdeki tüm hayatımı mı öldürdüm?
Matruşka döngüsü içerisindeyim ve çıkamayacağım da hiç-bir zaman.
--
---
Akblog.NET
Yalnızlığın esiri olmuş bedenime hükmetmeye çalışan lanet olasılar.
YanıtlaSilKonuyu başka yerde paylaşmak telif hakkıdır..
YanıtlaSilHabersiz paylaşmak kül hakkıdır.
Açmış olduğum konumun linki.
YanıtlaSilhttps://www.akblog.net/2019/12/matruskay-oldurdum.html
Kaynak göstermeden paylaşmak telif hak ihlâlidir.