Yeni Borçlar Kanunu
TBMM Genel Kurulu'nda, yeni borçlar kanunu tasarısı kabul edildi. Buna
göre; yeni borçlar kanunu doğrultusunda
olağanüstü faiz oranları karşısında borçlu korunacak, kiracı-ev sahibi
ilişkilerinde yeni bir dönem başlayacak. Balkonda mangal keyfine ise yeni borçlar kanunu ile birlikte son veriliyor.
649 maddeden oluşan ve 22 bölüm halinde "temel kanun" olarak
görüşülen yeni borçlar kanunu tasarı,
partilerin vardığı mutabakat doğrultusunda Genel Kurul'da neredeyse
"jet" hızıyla yasalaştı.
30'ar maddeden oluşan her bölüm 3 dakikada geçti. Tasarı üzerinde toplam 4
önerge verilerek değişiklik yapıldı.
TBMM Adalet Komisyonunda 2008'de kabul edilen tasarının görüşmelerine, 2009
yılında TBMM Genel Kurulunda başlanmış ve ilk 2 bölümünün kabul edilmesinin
ardından yarım kalmıştı.
Kanuna göre, borç ilişkilerini düzenleyen bireysel sözleşmeler, tarafların
iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulacak.
Ismarlanmayan bir şeyi posta kutusunda veya kapısının önünde bulan ya da
başka bir yolla alan kişi, söz konusu şeyi geri göndermek veya saklamakla
yükümlü olmayacak. Ismarlanmamış bir şeyin "yanlışlıkla" gönderildiği
açıkça anlaşılırsa, onu alan kişi, uygun bir sürede gönderene haber verecek.
Bir sonucun gerçekleşmesi karşılığında ödül vereceğini ilan yoluyla duyuran
kimse, sözünü yerine getirmekle yükümlü olacak.
Yeni Borçlar Kanunu 'nda Elektronik imza
Sözleşmelerde, yeni borçlar kanunu 'na göre güvenli
elektronik imza kullanılabilecek. Güvenli elektronik imza, el yazısıyla atılmış
imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğuracak.
Açığa atılan imzanın üzerine sonradan yazılan metnin, imza atanın iradesine
uygun olduğu kabul edilecek. Durumun özelliği aksini göstermedikçe, yazılan
metnin anlaşmaya aykırı olduğunu ispat yükü, açığa imza atan kişiye ait olacak.
Okur yazar olmayanlar, imza yerine usulüne göre onaylanmış olması koşuluyla
parmak izi, el ile yapılmış bir işaret ya da mühür kullanabilecek.
Yeni Borçlar Kanunu 'nda Nişanlıya,
sevgiliye tazminat
Hakim, sadece ölüm halinde değil, ağır bedensel zararlarda da zarar görenin
yakınlarına manevi tazminat ödenmesine karar verebilecek.
"Zarar gören veya ölenin ailesi" ile sınırlı olan haksız fiilden
doğan manevi tazminatın kapsamını genişleten yasaya göre, ağır bedensel zarar
veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat
olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilecek.
Yargıtay içtihatlarının bulunduğu bu konunun kanuna girmesiyle, beraber
olup aralarında resmi nikah olmayanların, nişanlı ve sevgililerin tazminat
istemleri, yasal dayanağa kavuşmuş olacak.
Yeni Borçlar Kanunu 'nda Faize sınır
Olağanüstü faiz oranları karşısında borçlu korunacak. Faiz ödeme borcunda
uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun
doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenecek.
Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, belirlenen yıllık faiz
oranının yüzde 50 fazlasını aşamayacak.
Uygulanacak yıllık temerrüt faiz oranı ise sözleşmede kararlaştırılmamışsa,
faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre
belirlenecek. Yıllık temerrüt faiz oranı, sözleşmede belirlenen oranın yüzde
yüz fazlasını aşamayacak.
Ekonomik kriz dönemleri gibi olağanüstü durumlarda, sözleşmeler değişen
koşullara göre uyarlanabilecek.
Yeni Borçlar Kanunu 'nda Ayıplı yapıda
zaman aşımı
Aksine sözleşme olmadıkça, satılan taşınmaz, satış sözleşmesinde yazılı
yüzölçümü tutarını kapsamıyorsa satıcı, eksiği için alıcıya tazminat ödemekle
yükümlü olacak.
Bir yapının ayıplı olmasından doğan davalar, mülkiyetin geçmesinden
başlayarak 5 yılın, satıcının ağır kusuru varsa 20 yılın geçmesiyle zaman
aşımına uğrayacak.
Yeni Borçlar Kanunu 'nda Taksitli
satışlar
Taksitle satış sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olamayacak.
Malın, satıcının ticari faaliyeti kapsamında satılması halinde taksitle
satış sözleşmesinde, "alıcının 7 gün içinde sözleşme yapılması konusundaki
irade açıklamasını geri alma hakkı, temerrüt veya vadenin ertelenmesi
durumunda, yasal faiz oranının yüzde 30 fazlasını geçmemek üzere ödenecek
faiz" de belirtilecek.
Yeni Borçlar Kanunu 'nda Ev
sahibi-kiracı ilişkisi
Yeni Borçlar Kanunu ile kiracı-ev
sahibi ilişkilerinde, yeni bir dönem başlayacak.
Mal sahibi; kiralık yeri kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan
kullanıma elverişli bir durumda teslim etmekle yükümlü olacak.
Kiralık yerle ilgili zorunlu sigorta, vergi ve benzeri yükümlülükleri mal
sahibi karşılayacak.
Kiraya veren, kiralananın kullanımıyla ilgili olmak üzere, kendisi veya
üçüncü kişi tarafından yapılan yan giderlere katlanacak. Buna göre, çatı
onarımı ve dış cephe boyası gibi giderler, ev sahibi tarafından karşılanacak.
Gayrimenkulu kiralayan, mal sahibinden kiralanan yerle ilgili ayıbın uygun
bir sürede giderilmesini isteyebilecek. Bu sürede ayıp giderilmezse kiracı, bu
ayıbı mal sahibi adına gidertebilecek ve bundan doğan alacağını kira bedelinden
kesebilecek. Ayıbın verilen sürede giderilmemesi durumunda, kiracı sözleşmeyi
feshedebilecek.
Kira sözleşmesinin imzalanmasından sonra kiralanan yer herhangi bir nedenle
el değiştirirse, yeni malik kira sözleşmesinin tarafı olacak.
Kiracı, aksine sözleşme ve yerel adet olmadıkça, kira bedelini ve
gerekiyorsa ısıtma, aydınlatma ve su gibi yan giderleri, her ayın sonunda ve en
geç kira süresinin bitiminde ödeyecek.
Kiraya verenler, konut ve çatılı iş yerlerinde, sadece kira bedelini değil,
elektrik ve su gibi yan giderleri de ödemeyen kiracılara karşı, temerrüt sebebiyle
tahliye davası açabilecekler.
Yeni Borçlar Kanunu 'nda Balkonda
mangala son
Sözleşmeye uygun olarak özenle kullanacak ve komşulara gerekli saygıyı
gösterecek kiracının, bu yükümlülüğüne aykırı davranması durumunda kiraya
veren, en az 30 gün süre vererek, durumunu düzeltmesi için ihtarda bulunacak.
Ancak, kiracının davranışları komşular tarafından çekilmez hale gelirse, ev
sahibi yazılı bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilecek. Uyarıya rağmen yüksek
sesle müzik dinleyen, gürültü patırtı, balkonda mangal yapan kiracının
sözleşmesi iptal edilebilecek.
Kiracı, kiralanan yerin olağan kullanımı için gerekli temizlik ve bakım
giderlerini ödemekle yükümlü olacak.
Mal sahibi, konut veya iş yerinde kira sözleşmesinin feshini gerektirmeyen
ve kiracıdan katlanması beklenebilecek olan yenilik ve değişiklikler
yapabilecek.
Kiracı da ev sahibinin yazılı rızasıyla konut veya iş yerinde yenilik ve
değişiklikler yapabilecek.
Yeni Borçlar Kanunu 'nda Depozitoya
sınırlama
Konut ve çatılı iş yerlerinde, mal sahibine verilen depozito miktarı, 3
aylık kira bedelini aşamayacak.
Güvence olarak para verilmesi kararlaştırılmışsa kiracı, mal sahibinin
onayı olmaksızın çekilmemek üzere, parayı vadeli bir tasarruf hesabına
yatıracak. Güvence senetleri ise bankaya depo edilecek.
Banka güvenceleri ancak iki tarafın rızasıyla veya icra takibinin
kesinleşmesi ya da kesinleşmiş mahkeme kararına dayanarak geri verebilecek.
Yeni Borçlar Kanunu 'nda Kira artışları
Kira bedelleri, bir önceki yılda gerçekleşen üretici fiyat endeksindeki
(ÜFE) artış oranını geçmemek koşuluyla artırılabilecek. Bu kural bir yıldan
daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanacak.
Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira
yılının üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla hakim
tarafından, kiralananın durumu gözönüne alınarak hakkaniyete göre belirlenecek.
Yeni Borçlar Kanunu 'nda Eş rızası
aranacak
Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin
açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemeyecek. Bu rızanın alınması
mümkün olmazsa veya eş haklı sebep olmaksızın rızasını vermekten kaçınırsa
kiracı, hakimden bu konuda bir karar vermesini isteyebilecek.
Yeni Borçlar Kanunu 'nda Çalışanlara
cinsel tacizi önleme
İşveren, çalışanların psikolojik ve cinsel tacize uğramalarını önlemekle
yükümlü olacak.
İşi özenle yapacak ve işverenin haklı menfaatinin korunmasında sadakatle
davranacak olan işçi, işverene ait makineleri, araç ve gereçleri, teknik
sistemleri, tesisleri ve taşıtları, usulüne uygun olarak kullanmak ve bunlarla
birlikte işin görülmesi için kendisine teslim edilmiş olan malzemeye özen
göstermekle yükümlü olacak.
İşçi, üçüncü kişilerle ücret karşılığında anlaşmalar yaparak işverene karşı
sadakat yükümlülüğünü ihlal edemeyecek ve işvereniyle rekabete yol açacak iş ve
işlemlerde bulunamayacak.
İşveren, fazla çalışma için işçiye normal çalışma ücretini en az yüzde 50
fazlasıyla ödeyecek.
Belli işlerde aracılık yapması halinde, işçiye aracılık ücreti ödenecek.
İşveren; bayram, yılbaşı ve doğum günü gibi belirli günler dolayısıyla
işçilerine özel ikramiye verebilecek. Ancak, işçilerin ikramiyeyi isteme
hakları, bu konuda anlaşmanın yahut çalışma şartının veya işverenin tek taraflı
taahhüdünün olması halinde doğacak.
İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek,
iş yerinde dürüstlük kurallarına uygun bir ortamı sağlamakla, özellikle
işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış
olanların da daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla
yükümlü olacak.
İşveren iş yerinde, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her
türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmakla; işçiler de iş
sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlü
tutulacak.
İşverenin bu hükümler dahil, kanuna ve sözleşmeye aykırı davranışı
nedeniyle işçinin ölümü, bedensel bütünlüğünün zedelenmesi yahut kişilik
haklarının ihlaline bağlı zararların tazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan
sorumluluk hükümlerine tabi olacak.
İşçinin, işveren ile bir ev düzeni içinde birlikte yaşadığı durumlarda,
işveren, işçinin beslenme ve barınma gereksinimlerini karşılayacak.
Yeni Borçlar Kanunu 'nda Tatil ve
izinler
İşveren, işçiye her hafta, kural olarak pazar günü veya durum ve koşullar
buna imkan vermiyorsa, bir tam çalışma günü izin verecek. Hizmet sözleşmesinin
feshi halinde ise bildirim süresi içinde işçiye ücretinde bir kesinti
yapmaksızın günde 2 saat iş arama izni verilecek.
İşveren, en az bir yıl çalışmış olan işçilere, yılda en az 2 hafta, 18
yaşından küçük işçiler ile 50 yaşından büyük işçilere de en az 3 hafta ücretli
yıllık izin verecek.
Yıllık ücretli izinler, kural olarak aralıksız biçimde verilecek, ancak
tarafların anlaşması durumunda izin süresi ikiye bölünebilecek.
İşveren, işçiye, yıllık izin ücretini, peşin veya avans olarak verecek.
İşçi, izin parasını alarak, yıllık izininden feragat edemeyecek.
Yeni Borçlar Kanunu 'nda Kefil olmada eş
rızası
Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı
azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacak. Kefil,
sorumlu olduğu azami miktar ile kefalet tarihini, sözleşmede "kendi el
yazısıyla" belirtecek.
Kefalet sözleşmesinde sonradan ve kefilin sorumluluğunu artıran
değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmayacak.
Kefil olmada eş rızası aranmasını düzenleyen yasaya göre, eşlerden biri
mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama
hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilecek.
CNN Türk
Kanuna göre, borç ilişkilerini düzenleyen bireysel sözleşmeler, tarafların
iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla
kurulacak.Ismarlanmayan bir şeyi posta kutusunda veya kapısının önünde bulan ya
da başka bir yolla alan kişi, söz konusu şeyi geri göndermek veya saklamakla
yükümlü olmayacak. Ismarlanmamış bir şeyin "yanlışlıkla" gönderildiği
açıkça anlaşılırsa, onu alan kişi, uygun bir sürede gönderene haber verecek.Bir
sonucun gerçekleşmesi karşılığında ödül vereceğini ilan yoluyla duyuran kimse,
sözünü yerine getirmekle yükümlü olacak
GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE AÇIĞA ATILAN
İMZA
Sözleşmelerde, güvenli elektronik imza kullanılabilecek. Güvenli elektronik
imza, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğuracak.Açığa
atılan imzanın üzerine sonradan yazılan metnin, imza atanın iradesine uygun
olduğu kabul edilecek. Durumun özelliği aksini göstermedikçe, yazılan metnin
anlaşmaya aykırı olduğunu ispat yükü, açığa imza atan kişiye ait olacak.Okur
yazar olmayanlar, imza yerine usulüne göre onaylanmış olması koşuluyla parmak
izi, el ile yapılmış bir işaret ya da mühür kullanabilecek.
KİTLE SÖZLEŞMELERİNE KARŞI BİREYE KORUMA
Bankalar, sigorta, seyahat ve taşıma işletmeleri gibi şirketler tarafından
önceden hazırlanan soyut ve tek yanlı sözleşmelere karşı bireyleri koruyan
hükümler, borçlar hukukuna ilk kez girecek. "Kitle Sözleşmesi",
"Katılmalı Sözleşme", "Tip Sözleşme" denilen sözleşmeler
için belirlenen "Genel İşlem Koşulları" ile bireyin korunması
sağlanacak.Karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin
kapsamına girmesi, düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında
açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkanı sağlamasına ve karşı
tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlı olacak. Aksi takdirde, genel işlem
koşulları yazılmamış sayılacak.Sözleşmenin yazılmamış sayılan genel işlem
koşulları dışındaki hükümleri geçerliliğini koruyacak.
TEK YANLI SÖZLEŞMEYİ DEĞİŞTİREMEYECEK
Genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm, açık ve anlaşılır değilse veya
birden çok anlama geliyorsa, düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine
yorumlanacak.Genel işlem koşullarının belirleyicileri, "tek yanlı,
dilediği gibi sözleşmeyi değiştirme ya da yeni düzenleme yapma" yetkisine
sahip olmayacak.Genel işlem koşullarının bulunduğu bir sözleşmede veya ayrı bir
sözleşmede yer alan ve düzenleyene tek yanlı olarak karşı taraf aleyhine genel
işlem koşulları içeren sözleşmenin bir hükmünü değiştirme ya da yeni düzenleme
getirme yetkisi içeren kayıtlar yazılmamış sayılacak.Genel işlem koşullarına,
dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu
ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamayacak.
BEDENSEL ZARARLARDA TAZMİNAT
Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, Borçlar Kanunu
hükümleri ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanacak. Kısmen veya
tamamen rücu edilmeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan
ödemeler, bu zararların belirlenmesinde gözetilmeyecek, zarar veya tazminattan
indirilmeyecek.Hakim, hesaplanan tazminat miktarını, hakkaniyet düşüncesiyle
arttıramayacak veya azaltamayacak. Her türlü idari eylem ve işlemler ile
idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı bedensel bütünlüğünün
kısmen veya tamamen yitirilmesine veya kişinin ölümüne bağlı zararlara ilişkin
talep ve davalarda da bu hüküm uygulanacak
NİŞANLIYA, SEVGİLİYE TAZMİNAT İSTEME
HAKKI
Hakim, sadece ölüm halinde değil, ağır bedensel zararlarda da zarar görenin
yakınlarına manevi tazminat ödenmesine karar verebilecek."Zarar gören veya
ölenin ailesi" ile sınırlı olan haksız fiilden doğan manevi tazminatın
kapsamını genişleten yasaya göre, ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar
görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar
paranın ödenmesine karar verilebilecek. Yargıtay içtihatlarının bulunduğu bu
konunun kanuna girmesiyle, beraber olup aralarında resmi nikah olmayanların,
nişanlı ve sevgililerin tazminat istemleri, yasal dayanağa kavuşmuş olacak
ZARAR TEHLİKESİNİ ÖNLEME
İntifa ve oturma hakkı sahipleri, binanın bakımındaki eksiklerden doğan
zararlardan malikle birlikte müteselsilen sorumlu tutulacak.Bir başkasına ait
bina veya diğer yapı eserlerinden zarar görme tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu
tehlikenin giderilmesi için gerekli önlemlerin alınmasını hak sahiplerinden
isteyebilecek.Tehlike sorumluluğunun, genel ilkeleri belirlenen yasaya göre,
önemli ölçüde tehlike arz eden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu
takdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumlu
olacak.Bir işletmenin, mahiyeti veya faaliyette kullanılan malzeme, araçlar ya
da güçler gözönünde tutulduğunda, bu işlerde uzman bir kişiden beklenen tüm özenin
gösterilmesi durumunda bile sıkça veya ağır zararlar doğurmaya elverişli
bulunduğu sonucuna varılırsa, bunun önemli ölçüde tehlike arz eden bir işletme
olduğu kabul edilecek. Özellikle, herhangi bir kanunda benzeri tehlikeler arz
eden işletmeler için özel bir tehlike sorumluluğu öngörülmüşse, bu işletme de
önemli ölçüde tehlike arz eden işletme sayılacak.Önemli ölçüde tehlike arz eden
işletmenin faaliyetine hukuk düzenince izin verilmiş olsa bile, zarar görenler,
bu işletmenin faaliyetinin sebep olduğu zararlarının uygun bir bedelle
denkleştirilmesini isteyebilecek
HAKSIZ FİİLDE ZAMAN AŞIMI
Haksız fiilden doğan tazminat isteminde, zarar görenin zararı ve tazminat
yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 1 yıl olan kısa zaman aşımı süresi, 2
yıla çıkarılacak.Nükleer kaza, deprem, hatalı tıbbi müdahale gibi olaylara da
uygulanan uzun zaman aşımı süresi ise 10 yıl olacak.
SOSYAL GÜVENCESİ OLMAYANLARA GEÇİCİ
ÖDEME
Hiçbir sosyal güvenceden yararlanamayacak durumda olan, uğradığı zararın
giderilmesi için acil parasal desteğe ihtiyaç duyanlara, "geçici
ödeme" yapılabilecek.Buna göre, hakim, zarar görenin iddiasının
haklılığını gösteren inandırıcı kanıtlar sunduğu ve ekonomik durumu da
gerektirdiği takdirde, istem üzerine davalının, zarar görene geçici ödeme
yapmasına karar verebilecek.Zarar görenin açtığı davanın kısmen veya tamamen
kabulüne karar verilirse, zarar verenin (davalı) yaptığı geçici ödemeler,
tazminattan indirilecek.Davanın reddine karar verilmesi durumunda ise hakim,
ret kararında, zarar görenin (davacı) aldığı geçici ödemeleri, yasal faiziyle
birlikte geri vermesine hükmedebilecek.Böylece kusurlu sürücü, yaralanmasına
neden olduğu hiçbir sosyal güvencesi olmayan kişiye, tazminat davası devam
ederken, tedavi giderleri için "geçici ödeme" yapmakla yükümlü
tutulabilecek.Hukuka veya ahlaka aykırı bir sonucun gerçekleşmesi amacıyla
verilen herhangi bir şey, geri istenemeyecek. Bu konuda bir dava açılmışsa,
davanın reddine karar veren hakim, söz konusu şeyin devlete mal edilmesine
karar verebilecek.
FAİZE SINIR
Olağanüstü faiz oranları karşısında borçlu korunacak. Faiz ödeme borcunda
uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun
doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenecek.Sözleşme
ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, belirlenen yıllık faiz oranının yüzde
50 fazlasını aşamayacak.Uygulanacak yıllık temerrüt faiz oranı ise sözleşmede
kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat
hükümlerine göre belirlenecek. Yıllık temerrüt faiz oranı, sözleşmede
belirlenen oranın yüzde yüz fazlasını aşamayacak.
SÖZLEŞMELERE EKONOMİK KRİZ AYARI
Ekonomik kriz dönemleri gibi olağanüstü durumlarda, sözleşmeler değişen
koşullara göre uyarlanabilecek.Buna göre, sözleşmenin yapıldığı sırada, taraflarca
öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan
kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut
olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek
derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya
ifanın aşırı ölçüde güçlenmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş
olursa, borçlu, hakimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanması
isteyebilecek.Borçlu, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına
sahip olabilecek. Borçlu, sürekli edimli sözleşmelerde ise fesih hakkını
kullanacak. Bu düzenleme yabancı para borçlarında da uygulanacak.Borca katılma
durumunda, katılan da borçlu ile birlikte aynı borçtan alacaklıya karşı müteselsilen
sorumlu olacak.Sözleşme devri anlaşması ile devir konusu sözleşmeden doğan
bütün hak ve borçlar üçüncü kişiye devredilebilecek.
SATIŞ SÖZLEŞMELERİ
Satılandaki hasardan, taşınırlarda zilyetliğin devri, taşınmazlarda ise
tescil anına kadar satıcı sorumlu olacak.Borcunu ödemeyen satıcı, alıcının
uğradığı zararı giderecek.Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği
niteliklerin satılanda bulunmamasından sorumlu olacak. Satıcı, aynı zamanda,
satılanda niteliğe aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının
ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi,
hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu tutulacak. Satıcı, bu
ayıpların varlığını bilmese bile sorumluluktan kurtulamayacak.Satıcı satılanı ayıplı
olarak devretmekte ağır kusurluysa, ayıptan sorumluluğunu kaldıran veya
sınırlayan her anlaşma, hükümsüz sayılacak.Satıcı, satış sözleşmesinin
kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu olmayacak. Satıcı,
alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da ancak
böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmişse sorumlu olacak.Alıcı,
devraldığı satılanda, satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu
uygun bir süre içinde satıcıya bildirecek. Yoksa alıcı, satılanı kabul etmiş
sayılacak.-
ALICININ SEÇİMLİK HAKLARI
Alıcı, satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde; satılanı
geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönebilecek. Alıcı, satılanı
alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteyebilecek, aşırı bir masraf
gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın
ücretsiz onarılmasını veya satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini
isteyebilecek.Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve
uğradığı zararın tamamını gidererek, seçimlik haklarını kullanmasını
önleyebilecek.Satılanın değerindeki eksiklik, satış bedeline çok yakınsa alıcı,
ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini
isteme haklarından birini kullanabilecek.Satış sözleşmesinden dönen alıcı,
satıcıdan; ödediği satış bedelinin faiziyle birlikte geri verilmesini,
yargılama giderleriyle satılan için yaptığı giderlerin ödenmesini, ayıplı
maldan doğan doğrudan zararının giderilmesini isteyebilecek. Satıcı, kendisine
hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının diğer zararlarını da
karşılayacak.Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın
ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra
ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak 2 yıl geçmekle zaman
aşımına uğrayacak. Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurluysa 2
yıllık zaman aşımı süresinden yararlanamayacak.
TAŞINMAZ SATIŞI
Taşınmaz satışı sözleşmeleri, resmi şekilde düzenlenecek. Taşınmaz satışı
vaadi, geri alım ve alım sözleşmeleri, resmi şekilde düzenlenmedikçe geçerli
olmayacak.Önalım sözleşmesinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına
bağlı olacak.Önalım, geri alım ve alım hakları, en çok 10 yıllık süre için
kararlaştırılabilecek ve kanunlarda belirlenen süreyle tapu siciline şerh
edilebilecek.Aksine anlaşma olmadıkça, sözleşmeden doğan ön alım, alım ve geri
alım hakları devredilemeyecek, ancak miras yoluyla geçecek.
ÖN ALIM HAKKI
Ön alım hakkı, taşınmazın satışı ya da ekonomik bakımdan satışa eşdeğer her
türlü işlemin yapılması durumunda kullanılabilecek.Satıcı veya alıcı, satış
sözleşmesinin yapıldığını ve içeriğini; ön alım hakkı sahibine noter
aracılığıyla bildirecek.Sözleşmeden doğan ön alım hakkını kullanmak isteyen hak
sahibi, bu hak şerh edilmiş ve taşınmazın mülkiyeti alıcı adına tescil
edilmişse alıcıya; aksi takdirde satıcıya karşı, satışın veya ekonomik bakımdan
satışa eşdeğer başka bir işlemin kendisine bildirildiği tarihten başlayarak 3
ay ve her halde satışın yapılmasından başlayarak 2 yıl içinde dava açabilecek.
AYIPLI YAPIDA ZAMAN AŞIMI
Aksine sözleşme olmadıkça, satılan taşınmaz, satış sözleşmesinde yazılı
yüzölçümü tutarını kapsamıyorsa satıcı, eksiği için alıcıya tazminat ödemekle
yükümlü olacak.Bir yapının ayıplı olmasından doğan davalar, mülkiyetin
geçmesinden başlayarak 5 yılın, satıcının ağır kusuru varsa 20 yılın geçmesiyle
zaman aşımına uğrayacak.
TAKSİTLE SATIŞLAR
Taksitle satış sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli
olamayacak.Malın, satıcının ticari faaliyeti kapsamında satılması halinde
taksitle satış sözleşmesinde, "alıcının 7 gün içinde sözleşme yapılması
konusundaki irade
açıklamasını geri alma hakkı, temerrüt veya vadenin ertelenmesi durumunda,
yasal faiz oranının yüzde 30 fazlasını geçmemek üzere ödenecek faiz" de
belirtilecek.
YASAL TEMSİLCİSİNİN RIZASI
Ayırt etme gücüne sahip küçük veya kısıtlı tarafından yapılan taksitle
satış sözleşmesinin geçerliliği, yasal temsilcisinin yazılı rızasına bağlı
olacak. Bu rızanın, en geç sözleşmenin kurulduğu anda verilmesi zorunlu
olacak.Taksitle satış sözleşmesi, satıcı bakımından sözleşmenin kurulduğu anda,
alıcı açısından ise sözleşmenin bir nüshasının eline geçmesinden 7 gün sonra
hüküm doğurmaya başlayacak.Alıcı, peşin satış bedelinin en az 10’da 1’ini en
geç teslim anında peşin olarak, satış bedelinin geri kalan kısmını da
sözleşmeyi izleyen 3 yıl içinde ödeyecek. Bakanlar Kurulu, satılanın türüne
göre peşinat miktarı ile yasal ödeme sürelerini yarıya kadar indirebileceği
gibi, 2 katına kadar çıkartabilecek.Taksit borcu kambiyo senedine
bağlanmamışsa, alıcı, satış bedelinin kalan kısmını bir defada ödeyebilecek. Bu
durumda, peşin satış bedeline ilave edilen bedelin ödenmemiş taksitlere isabet
eden kısmı, yarısından az olmamak üzere ödeme süresinin kısaltılmasına uygun
olarak indirilebilecek.Satıcı, alıcının peşinatı ödemede temerrüte düşmesi
halinde, sadece peşinatı isteyebilecek veya sözleşmeden dönebilecek. Alıcının
taksitleri ödemede temerrüte düşmesi halinde ise satıcı, hemen ödenmesi gereken
taksitlerin veya geri kalan satış bedelinin tamamının bir defada ödenmesini
talep edebilecek veya sözleşmeden vazgeçebilecek
HAKİMİN SÖZLEŞMEYE MÜDAHALESİ
Hakim, temerrüte düşen alıcının borçlarını ödeyeceği güvencesi vermesi ve
satıcının da bu yeni düzenleme dolayısıyla herhangi bir zararının söz konusu
olmaması koşuluyla, alıcıya ödeme kolaylıkları sağlayabilecek ve satıcının
satılanı geri almasını yasaklayabilecek.Taksitle satışa ilişkin hükümler, aynı
ekonomik amaçla yapılan işlemlere de uygulanacak. Kira-satış vaadi, kira-alım
ve kira-bağışlama şeklinde yapılan birleşik sözleşmelerde de taksitle satış
hükümleri geçerli olacak.
ÖN ÖDEMELİ TAKSİTLE SATIŞ
Alıcının taşınır bir malın satış bedelini önceden kısım kısım ödemeyi,
satıcının da bedelin tamamen ödenmesinden sonra satılanı alıcıya devretmeyi
üstlendikleri ön ödemeli taksitle satış sözleşmesi de yazılı
yapılacak.Sözleşmede, "taksitleri kabule yetkili banka" belirtilecek.
Banka, her iki tarafın çıkarlarını gözetecek.Alıcı bir veya daha çok ön ödemede
temerrüte düşerse, satıcı, ancak vadesi gelmiş olan ödemeleri isteyebilecek.
ELEKTRİK VE SU BORCU
Kiracı, aksine sözleşme ve yerel adet olmadıkça, kira bedelini ve
gerekiyorsa ısıtma, aydınlatma ve su gibi yan giderleri, her ayın sonunda ve en
geç kira süresinin bitiminde ödeyecek.
Kiraya verenler, konut ve çatılı iş yerlerinde, sadece kira bedelini değil,
elektrik ve su gibi yan giderleri de ödemeyen kiracılara karşı, temerrüt
sebebiyle tahliye davası açabilecekler.
BALKONDA MANGALA SON
Sözleşmeye uygun olarak özenle kullanacak ve komşulara gerekli saygıyı
gösterecek kiracının, bu yükümlülüğüne aykırı davranması durumunda kiraya
veren, en az 30 gün süre vererek, durumunu düzeltmesi için ihtarda bulunacak.
Ancak, kiracının davranışları komşular tarafından çekilmez hale gelirse, ev
sahibi yazılı bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilecek. Uyarıya rağmen yüksek
sesle müzik dinleyen, gürültü patırtı, balkonda mangal yapan kiracının
sözleşmesi iptal edilebilecek.
TEMİZLİK VE BAKIM GİDERLERİ
Kiracı, kiralanan yerin olağan kullanımı için gerekli temizlik ve bakım
giderlerini ödemekle yükümlü olacak.
Mal sahibi, konut veya iş yerinde kira sözleşmesinin feshini gerektirmeyen
ve kiracıdan katlanması beklenebilecek olan yenilik ve değişiklikler
yapabilecek.
DEĞER ARTIŞININ KARŞILIĞINI
İSTEYEMEYECEK
Kiracı da ev sahibinin yazılı rızasıyla konut veya iş yerinde yenilik ve
değişiklikler yapabilecek. Kiracı, aksine yazılı bir anlaşma yoksa, kiraya
verenin rızasıyla yaptığı yenilik ve değişiklikler dolayısıyla kiralananda
ortaya çıkan değer artışının karşılığını isteyemeyecek.
Mal sahibinin yazılı rızasını almadıkça kiracı, kira ilişkisini başkasına
devredemeyecek. Ancak kiraya veren, iş yeri kiralarında "haklı bir sebep
olmadıkça" bu rızayı vermekten kaçınamayacak.
Kiracı, sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralanan yeri
geri verirse, kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir
süre ödeme yapmakla sorumlu tutulacak. Yeni kiracı bulunması durumunda, kiracının
kira sözleşmesinden doğan borçları sona erecek.
Gayrimenkulü kiralayanın ölmesi durumunda mirasçıları, yasal fesih bildirim
süresine uyarak en yakın fesih dönemi sonu için sözleşmeyi feshedebilecek.
Kiracı, kiralanan yeri ne durumda teslim almışsa, kira sözleşmesinin
bitiminde o durumda geri verecek. Ancak, kiracı sözleşmeye uygun kullanım
dolayısıyla kiralananda meydana gelen eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu
olmayacak.
Kiraya veren, kiracının sorumlu olduğu eksiklikleri ve ayıpları hemen
yazılı olarak bildirecek. Bu bildirim yapılmazsa, kiracı her türlü
sorumluluktan kurtulacak. Ancak, teslim alma sırasında olağan incelemeyle
belirlenemeyecek olan eksikliklerin ve ayıpların varlığı halinde kiracının
sorumluluğu devam edecek.
DEPOZİTOYA SINIRLAMA
Konut ve çatılı iş yerlerinde, mal sahibine verilen depozito miktarı, 3
aylık kira bedelini aşamayacak. Güvence olarak para verilmesi
kararlaştırılmışsa kiracı, mal sahibinin onayı olmaksızın çekilmemek üzere,
parayı vadeli bir tasarruf hesabına yatıracak. Güvence senetleri ise bankaya
depo edilecek. Banka güvenceleri ancak iki tarafın rızasıyla veya icra
takibinin kesinleşmesi ya da kesinleşmiş mahkeme kararına dayanarak geri verebilecek.
KİRA ARTIŞLARI
Kira bedelleri, bir önceki yılda gerçekleşen üretici fiyat endeksindeki
(ÜFE) artış oranını geçmemek koşuluyla artırılabilecek. Bu kural bir yıldan
daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanacak.
Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira
yılının üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla hakim
tarafından, kiralananın durumu gözönüne alınarak hakkaniyete göre belirlenecek.
YABANCI PARAYLA YAPILAN
SÖZLEŞMELER
Kira bedeli yabancı bir para birimiyle belirlenmişse, 5 yıl geçmedikçe kira
bedelinde değişiklik yapılamayacak. Bu süre geçtikten sonra kira bedelinin
belirlenmesinde, yabancı paranın değerindeki değişiklikler de dikkate alınarak
emsal kira bedellerine göre güncelleme yapılacak. Ancak sözleşmenin yapıldığı
dönemde öngörülmeyen olağanüstü durumların ortaya çıktığı ve aşırı ifa
güçlüğünün oluştuğu durumlarda, taraflar 5 yıllık süreyi beklemeden, hakimden
sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteyebilecekler.
EKONOMİK KRİZ DÖNEMLERİNDE KİRA BEDELİ
Kira sözleşmesinin kurulmasından sonra, başlangıçta belirlenen kira bedeli,
özellikle kanun gereği sözleşmenin süresinin uzatıldığı durumlarda, ekonomik
koşullara bağlı olarak değiştirilebilecek. Böylece kiraya verenin, konut veya
iş yerinin durumuna göre uygun bir kira bedeli elde etmesine olanak sağlanacak.
Kiracıya, kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü
getirilemeyecek. Özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza
koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin
anlaşmalar geçersiz olacak.
EV SAHİBİNE, SÖZLEŞMEYİ TEK TARAFLI SONA
ERDİRME HAKKI
Konut ve iş yeri kiralarında kiracı, süre bitiminden en az 15 gün önce
bildirimde bulunmadığı takdirde sözleşme aynı koşullarla 1 yıl uzatılmış
sayılacak. Ancak kiraya veren, 10 yıllık uzama süresi sonunda, bu süreyi
izleyen her uzama yılının bitiminden en az 3 ay önce bildirimde bulunmak
koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilecek.
Düzenlemeyle, kiraya verene, tazminat ödemekle yükümlü olmaksızın, sözleşmeyi
tek taraflı sona erdirme hakkı tanınmış olacak.
EŞ RIZASI ARANACAK
Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin
açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemeyecek. Bu rızanın alınması
mümkün olmazsa veya eş haklı sebep olmaksızın rızasını vermekten kaçınırsa
kiracı, hakimden bu konuda bir karar vermesini isteyebilecek.
KİRA SÖZLEŞMESİNİ SONA ERDİRMEDE YENİ
DÖNEM
Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanunda, kiraya verenin, kendisinin, eşinin
ve çocuklarının konut ve iş yeri ihtiyacı ileri sürülerek tahliye davası
açabileceği öngörüldüğü halde, yasaya göre, "kendisinin, eşinin, alt
soyunun, üst soyunun ve kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin
gereksinimi sebebiyle, kira sözleşmesinin dava yoluyla sona
erdirebilmesine" olanak sağlanacak. Böylece, kiraya verenler, üst soyunun
(örneğin, babasının veya büyük babasının) ve alt soyunun (torunlar) konut veya
iş yeri gereksinimini ileri sürerek tahliye davası açabilecekler.
Bugünkü düzenlemeye göre, "Oğlum evlenecek. Kızım gelin olacak"
şeklindeki gereksinimlerle tahliye davası açabilen ev sahipleri, bu yasadan
sonra, "Babam, dedem, torunum veya evlatlığım oturacak" gibi
gerekçelerle de kira sözleşmelerini dava yoluyla sona erdirebilecekler.
Mal sahibi, kiracının veya birlikte yaşadığı eşinin aynı ilçe veya belde
belediye sınırları içinde oturmaya elverişli bir konutu bulunduğunu kira
sözleşmesinin kurulduğu sırada bilmiyorsa, sözleşmenin bitiminden başlayarak 1
ay içinde sözleşmeyi dava yoluyla bitirebilecek.
EV SAHİPLERİNE HAPİS CEZASI KALKIYOR
Gereksinim ileri sürülerek boşaltılan konut ve iş yerlerinin, 3 yıl süreyle
eski kiracıdan başkasına kiralanamayacağına ilişkin mevcut düzenleme yasada da
korunmakla birlikte, "yeniden kiralama yasağına" aykırı hareket eden
kiraya verenler için öngörülen 6 aydan 1 yıla kadar hapis ve 3 yıllık kira
bedeli tutarınca ağır para cezası kaldırılacak. Bunun yerine, kiraya veren, söz
konusu yasağa aykırı davrandığı takdirde, eski kiracısına, son kira yılında
ödemiş olduğu bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzere tazminat ödemekle
yükümlü olacak.
İŞVEREN TACİZİ ÖNLEMEKLE YÜKÜMLÜ
İşveren, çalışanların psikolojik ve cinsel tacize uğramalarını
önlemekle yükümlü olacak. TBMM Genel Kurulunda kabul edilen Türk Borçlar
Kanunu’na göre, işi özenle yapacak ve işverenin haklı menfaatinin
korunmasında sadakatle davranacak olan işçi, işverene ait
makineleri, araç ve gereçleri, teknik sistemleri, tesisleri
ve taşıtları, usulüne uygun olarak kullanmak ve bunlarla birlikte
işin görülmesiiçin kendisine teslim edilmiş olan malzemeye özen göstermekle
yükümlü olacak. İşçi, üçüncü kişilerle ücret karşılığında anlaşmalar
yaparak işverene karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal edemeyecek ve
işvereniyle rekabete yol açacak iş ve işlemlerde bulunamayacak.
İŞÇİYE SIR SAKLAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Hizmet ilişkisinin devamı süresince iş gördüğü sırada öğrendiği üretim
ve iş sırları gibi bilgileri, kendisi veya başkalarının yararına
kullanamayacak olan işçi, hizmet ilişkisi sona erse bile işverenin
haklı yararlarının korunması için gerekli olduğu ölçüde sır
saklamakla yükümlü olacak. İşçi, üçüncü kişilerden işveren için
aldığı şeyleri ve özellikle paraları derhal teslim edecek. İşveren,
işin görülmesi ve işçilerin iş yerindeki davranışlarıyla
ilgili genel düzenlemeler yapabilecek, onlara özel talimat
verebilecek. İşçiler de bunlara dürüstlük kurallarının
gerektirdiği ölçüde uyacak. İşçi, işverene kusuruyla verdiği her türlü
zarardan sorumlu olacak. İşveren, işçiye sözleşmede veya toplu iş
sözleşmesinde belirlenen; sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde ise
"asgari ücretten az olmamak üzere emsalücreti ödemekle" yükümlü
olacak. İşveren, fazla çalışma için işçiye normal çalışma ücretini en az
yüzde 50 fazlasıyla ödeyecek. Belli işlerde aracılık yapması
halinde, işçiye aracılık ücreti ödenecek.
İKRAMİYE HAKKI
İşveren; bayram, yılbaşı ve doğum günü gibi belirli günler
dolayısıyla işçilerine özel ikramiye verebilecek. Ancak, işçilerin
ikramiyeyi isteme hakları, bu konuda anlaşmanın yahut çalışma
şartının veya işverenin tek taraflı taahhüdünün olması halinde doğacak.Hizmet
sözleşmesinin ikramiyenin verildiği dönemden önce sona
ermesi halinde, işveren, ikramiyenin, işçinin çalıştığı süreye
yansıyan bölümünü ödeyecek.
ÜCRETLER, ÖZEL BANKA HESABINA
YATIRILACAK
Aksine bir adet olmadıkça, işçiye ücreti her ayın sonunda ödenecek.
İş sahipleri, işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her
çeşitistihkakını özel olarak açılacak banka hesaplarına yatıracak. Banka
hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her
çeşit istihkakın, brüt ya da kanuni kesintiler düşüldükten sonra
kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu
Devlet Bakanlığı müştereken yetkili olacak. Her ödeme döneminde
işçiye hesap pusulası verilecek. İşveren, işçiden olan alacağı ile ücret
borcunu, işçinin rızası olmadıkça takas edemeyecek.
İşçinin kasten sebebiyet verdiği mahkeme kararıyla tespit
edilen zararlarda, işveren, ücretin dörtte birini geçmemek koşuluyla
hacizkoydurabilecek.
ARACIN VERGİLERİNİ DE ÖDEYECEK
İşçinin, işverenle anlaşarak işin görülmesinde kendi motorlu aracını
kullanması durumunda, işveren sadece motorlu aracın işletilmesinin ve
bakımının gerektirdiği olağan giderlerden değil, aynı zamanda vergi,
zorunlu mali sorumluluk sigortası primleri ve aracın yıpranması
karşılığında uygun bir tazminatı da ödemekle yükümlü olacak.
PSİKOLOJİK VE CİNSEL TACİZE ÖNLEM
İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve
saygı göstermek, iş yerinde dürüstlük kurallarına uygun bir ortamı
sağlamakla,özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu
tür tacizlere uğramış olanların da daha fazla zarar görmemeleri için
gerekli önlemleri almakla yükümlü olacak. İşveren iş yerinde,
iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi
almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmakla; işçiler de
iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla
yükümlütutulacak. İşverenin bu hükümler dahil, kanuna ve sözleşmeye aykırı
davranışı nedeniyle işçinin ölümü, bedensel bütünlüğünün zedelenmesi
yahut kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların tazmini,
sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabi
olacak.İşçinin, işveren ile bir ev düzeni içinde birlikte yaşadığı durumlarda, işveren,
işçinin beslenme ve barınma gereksinimlerini karşılayacak.
İŞÇİNİN BİLGİSAYARINDAKİ KİŞİSEL
BİLGİLER
Bilgisayar ortamında saklanabilen verilerin kullanılması
konusunda işçinin korunması amacıyla sınırlama getiren yasaya göre,
işveren, işçiye ait kişisel verileri, ancak işçinin işe
yatkınlığıyla ilgili veya hizmet sözleşmesinin ifası için zorunlu
olduğu ölçüde kullanabilecek.İşçi, kusuru olmaksızın hastalık veya kaza gibi
sebeplerle iş göremezse, işveren, sosyal sigortalar yardımlarından
yararlanamayan, bir yıla kadar çalışmış işçinin bakımını ve
tedavisini, 2 hafta süreyle üstlenecek.
İBRA SÖZLEŞMELERİ
Hizmet sözleşmelerine, sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu,
geçersiz olacak. İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin
yazılı olması durumunda, ibra tarihi itibariyle sözleşmenin sona
ermesinden başlayarak, en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması,
ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi,
ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve bankaaracılığıyla yapılması şartı
aranacak. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname,
hükümsüz sayılacak.
TATİL VE İZİNLER
İşveren, işçiye her hafta, kural olarak pazar günü veya durum ve
koşullar buna imkan vermiyorsa, bir tam çalışma günü izin verecek.
Hizmet sözleşmesinin feshi halinde ise bildirim süresi içinde işçiye
ücretinde bir kesinti yapmaksızın günde 2 saat iş arama izni
verilecek. İşveren, en az bir yıl çalışmış olan işçilere, yılda en az 2
hafta, 18 yaşından küçük işçiler ile 50 yaşından büyük işçilere de
en az 3 hafta ücretli yıllık izin verecek.Yıllık ücretli izinler,
kural olarak aralıksız biçimde verilecek, ancak tarafların anlaşması
durumunda izin süresi ikiye bölünebilecek.İşveren, işçiye, yıllık izin ücretini,
peşin veya avans olarak verecek. İşçi, izin parasını alarak, yıllık
izininden feragat edemeyecek. Hizmet sözleşmesinin herhangi bir
nedenle sona ermesi durumunda, işçinin kullanmadığı izinlerin
ücreti, en son aldığı ücret üzerinden işçiye, işçinin ölmesi
durumunda da hak sahiplerine ödenecek. Kullanılmayan yıllık izin
ücretine ilişkin zaman aşımı da hizmet sözleşmesinin sona erdiği
tarihten itibaren işlemeye başlayacak.İşçi, haklı sebep olmaksızın
hizmet sözleşmesi feshedilirse, sözleşme süresince kazanabileceği
miktarı, tazminat olarak isteyebilecek. İşçinin haklı sebep olmaksızın işe
başlamadığı veya aniden işi bıraktığı hallerde işveren, aylık
ücretin dörtte birine eşit bir tazminat isteme hakkına sahip olacak.
İşveren, ayrıca ek zararlarının giderilmesini de isteyebilecek. İşveren,
ölen işçinin eşine ve ergin olmayan çocuklarına, yoksa
bakmakla yükümlü olduğu kişilere, ölüm gününden başlayarak 1 ay,
hizmet ilişkisinin 5 yıldan uzun süre devam etmesi durumunda 2 aylık
ücret tutarında ödeme yapacak. Rekabet yasağına aykırı davranan işçi,
bunun sonucu olarak işvereninuğradığı bütün zararları gidermekle yükümlü
olacak.
EVDE HİZMET SÖZLEŞMESİ
İşçi, işverenin verdiği işi, evinde kendisi veya aile bireyleriyle
ücret karşılığı yapabilecek. İşçi, bir mağaza için, kendi evinde
giysi dikip vermeyi, ürün paketlemeyi üstlenebilecek.
İşverenin, ücret ve malzeme bedelini yazıyla bildirmediği durumlarda,
bu işlerde uygulanan alışılmış ücret ve bedel geçerli
olacak. İşçi, işveren tarafından sağlanan malzeme ve araçları özenle
kullanacak, kalan malzeme ve araçları işverene teslim
edecek. İşçinin ücreti, aralıksız olarak çalıştırılıyorsa, 15 günde bir ya
da işçinin rızasıyla ayda bir, aralıklı olarak çalıştırıldığı
takdirse ise ürünün tesliminde ödenecek. İşçiyi aralıksız şekilde
çalıştıran işveren, işçinin kişiliğinden kaynaklanan sebeplerle ve
kusuru olmaksızın çalışamadığı durumlarda da ücretini ödeyecek. Yani
işçi, kusuru olmaksızın tutuklandığı ya da hastalandığı
durumlarda da ücretini almaya devam edecek.
YAYIM SÖZLEŞMESİ
Yayım sözleşmesinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına
bağlı olacak. Baskı adedini belirlemede yayımcıya serbestlik
tanıyan mevcut düzenleme yerine, taraflar, süreli yayım sözleşmesi
yaparken, süreyi veya baskı adedini kararlaştırmak zorunda
olacak.Eser sahibinin ölümünden sonra, mirasçıları eserde
güncelleştirme yapabilecek. Yayımcı, eser sahibinin haleflerine
güncelleştirme olanağı vermeden yeni bir basım yapamayacak ve eseri
çoğaltamayacak. Evlenme simsarlığından doğan ücret için dava
açılamayacak, takip yapılamayacak. Otopark işletmecileri,
kendilerine bırakılan araçların zarara uğraması veya çalınmasından
sorumlu olacak. Ancak, otopark işletenlerin sorumluluğu, kendilerine
veya çalışanlarına bir kusur yüklenmedikçe, söz konusu araç
için alınan günlük ücretin 10 katını aşamayacak.
KEFİL OLMADA EŞ RIZASI
Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin
sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe
geçerli olmayacak. Kefil, sorumlu olduğu azami miktar ile kefalet
tarihini, sözleşmede "kendi el yazısıyla"
belirtecek. Kefalet sözleşmesinde sonradan ve kefilin sorumluluğunu
artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça
hüküm doğurmayacak. Kefil olmada eş rızası aranmasını düzenleyen yasaya
göre, eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça
veya yasal olarak ayrı yaşamahakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla
kefil olabilecek. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin
sorumlu olacağımiktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete
dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde
azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası aranmayacak.
BORÇLUYA BAŞVURMADIKÇA KEFİLE TAKİBAT
YOK
Adi kefalette alacaklı, borçluya başvurmadıkça kefili takip
edemeyecek. Ancak alacaklı, "borçlu aleyhine yapılan takipte
kesin aciz belgesi alınması, borçlunun Türkiye’de takibatının
imkansız hale gelmesi, borçlunun iflasına karar verilmesi ve
borçluya konkordato süresi verilmiş olması" hallerinde,
doğrudan kefile başvurabilecek. Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla
veya bu anlama gelen herhangi birifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul
etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehinini
paraya çevirmeden kefili takip edebilecek. Ancak, bunun için
borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça
ödeme güçsüzlüğü içinde olması şartı aranacak. Birden çok
kişi, aynı borca birlikte kefil oldukları takdirde, her biri kendi payı için
adi kefil gibi, diğerlerinin payı için de kefile kefil gibi sorumlu
olacak. Borçluyla birlikte veya kendi aralarında müteselsil kefil
olarak yükümlülük altına giren kefillerden her biri, borcun
tamamından sorumlu olacak. Kefil, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami
miktara kadar sorumlu olacak.Sözleşmede açıkça kararlaştırılmamışsa kefil,
borçlunun sadece kefalet sözleşmesinin kurulmasından sonraki
borçlarından sorumlu olacak. Borçlunun iflası sebebiyle asıl borç daha önce
muaccel olsa bile, kefile karşı, vadeden önce takibat yapılamayacak.
KEFALET SÜRESİ
Hangi sebeple olursa olsun, asıl borç sona erince, kefil
borcundan kurtulacak. Bir kişi tarafından verilen her türlü
kefalet, 10 yıl geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkacak.
Kefalet, 10 yıldan fazla bir süre için verilmiş olsa bile, uzatılmış
veya yeni bir kefalet verilmiş olmadıkça kefil, ancak 10 yıllık süre
doluncaya kadar takip edilebilecek.
KEFALETTEN DÖNME
Gelecekte doğacak bir borca kefalette, borçlunun borcun doğumundan
önceki mali durumu, kefalet sözleşmesinin yapılmasından sonra önemli
ölçüde bozulmuşsa veya mali durumunun, kefalet sırasında kefilin
iyiniyetle var saydığından çok daha kötü olduğu ortaya çıkmışsa;
kefil, alacaklıya yazılı bir bildirimde bulunarak, borç doğmadığı
sürece her zaman kefalet sözleşmesinden dönebilecek.
UYGULANACAK SÖZLEŞMELER
Kefaletin şekline, kefil olma ehliyetine ve eşin rızasına
ilişkin hükümler, gerçek kişilerce, kişisel güvence verilmesine
ilişkin başka ad altında yapılan diğer sözleşmelere de uygulanacak.
Böylece kefili koruyucu hükümler, kefalet sözleşmeleri dışındaki,
"üçüncü kişinin fiilini üstlenme, üçüncü kişi yararına
sözleşme, iç üstlenme sözleşmesi, borca katılma, sözleşmeye
katılma" gibi sözleşmeler için de geçerli olacak. 1926
yılından bu yana yürürlükte olan Borçlar Kanununu uygulamadan kaldıran
yasa, 1 Temmuz 2012’den itibaren yürürlüğe girecek
Daha fazla geniş bilgi için: http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2011/02/20110204-1.htm
birkenstock uk
YanıtlaSilcanada goose sale
ralph lauren
cheap oakley sunglasses
adidas nmd r1
pandora charms
coach outlet online
burberry handbags
fitflop sandals
fred perry shirts
caiting20180302
cheap jordans
YanıtlaSilcanada goose outlet
cheap oakley sunglasses
supreme clothing
bottega veneta
dsquared clothing
falcons jersey
christian louboutin shoes
soccer shoes
canada goose outlet