MWN9LGx8LGF4NWZcMqR5NWVdLTcsynIkynwbzD1c

Türk Vergi Sistemi Vergi Hukuku

vergi hukuku kanunu kpss ders notları çıkmış vize final test soruları, vergi hu…

Ak Blog SEO
4349759590016280108

Türk Vergi Sistemi Vergi Hukuku

7 Ekim 2013 Pazartesi
vergi hukuku kanunu kpss ders notları çıkmış vize final test soruları, vergi hukuku kitabı, vergi hukuku konuları, Türk Vergi Sistemi, TVS, Kpss, Hukuk, Eğitim
VERGİ HUKUKU - Türk Vergi Sistemi
Tarh İşleminin Çeşitleri Beyana dayanan tarh: vergi yükümlüsünün beyanı üzerine yazılı veya sözlü beyanı üzerine tarh işlemi tahsis edilir. Asıl olan beyandır. Beyan usulünde tarh işlemi ile tahakkuk aşaması birlikte gerçekleşir. Tarh tebliğ tahakkuk aynı anda tamamlanır.
İkmalen vergi tarhı: daha önce bir vergi tarh edilmiş olmalıdır. Ek tarhiyatla matrah yada matrah farkının defter kayıt ve belgeler gibi maddi delillerle yada kanuni ölçülere göre saptanması gerekir örneğin yükümlü beyan dönemi içinde beyannamesini vermiş ancak defter kayıt ve belgelerde yapılan inceleme sonucunda gelirini eksik gösterdiği anlaşılmışsa bu maddi delillerin orta çıkan matrah farkı üzerinden ek vergi tarhı edilecektir.
Resen Vergi Tarhı: vergi tarhının tamamen veya kısmen defter kayıt ve belgelerle veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah yada matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır.
Verginin idarece tarhı: yükümlünün vergi borcuna ilişkin ödevlerini yerine getirmediği ve vergi usul kanununa göre resen ve ikmalen tarhiyatın geçerli olmadığı bir kısım durumlarda matrah yine idare tarafından saptanır. Bu tarh işlemi türünü idarce yapılan diğer matrah saptama yöntemlerinden ayıran nokta, idarece tarh usulünün beyan esasının uygulanmadığı durumlarda söz konusu olmasıdır.
Terkin için Bakanlar Kuruluna başvurma süresi 6 aydır. Vergi mahkemelerine başvurma süresi 30 gündür
Vergi Usul Kanun Uyarınca Sürelerin Uzaması. 
mücbir neden. Ağır hastalık, ağır kaza,afet halleri ve yükümlünün defter ve belgeleri üzerinde tasarruf edememesi hali örnek verilebilir.
Zor durum: zor durumda olmaları nedeniyle vergi işlemleri ile ilgili ödevleri süresi içinde yerine getiremeyecek durumda olanlara yasal sürenin bir katını geçmemek üzere Maliye Bakanlığınca izin verilebilir.
Ölüm: ölüm nedeniyle mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme, beyanname verme sürelerine 3 ay eklenir.
VERGİ BORCUNU ORTADAN KALDIRAN NEDENLER:

  • a) Ödeme 
  • b) Zamanaşımı
  • c) Takas
  • d) Terkin
  • e) Hata düzeltme
  • f) Uzlaşma
  • g) Yargı kararları
  • h) Ölüm

Beyana dayanan vergilerde vergileme süreci
  • Tarh
  • Tebliğ
  • Tahakkuk
  • Tahsil

VERGİ ALACAĞININ GÜVENCE ALTINA ALINMASI
a) Rüçhan Hakkı: kamu alacaklısının rüçhan hakkı rehinli alacaklılarda geçerli değildir. Üçüncü kişilerin haciz koydurduğu bir mal paraya çevrilmesinden önce kamu alacaklısıda takibe geçtiği takdirde satış bedeli özel alacaklı ile garameten paylaştırılır.
b) Teminat: kaçakçılık ve ağır kusur suçlarının işlenmesi halinde resen ve ikmalen vergi tarhı işlemlerine, tevessül edildiğinde gerek kayba uğratılan verginin gerek kesilerek cezanın tahsilini güvence altına almak üzere borçlundan teminat istenir.
c) İhtiyati haciz: teminat vermeyi gerektiren durumlar varsa, borçlunun belli bir ikametgahı yoksa borçlu kaçmışsa veya kaçma ihtimali yada mal kaçırma ihtimali varsa, mal bidirimindede bulunmamışsa mahallin en yüksek mülki amiri karır ile ihtiyati haciz uygulanır. Sonradan teminat gösterilirse ihtiyati haciz kalkar. 7 gün içinde vergi matrahına itiraz edilebilr.
d) İhtiyati tahakkuk: sadece vergi borçları için uygulanır. İleride tahakkuk edebilecek vergi borcunun tahsilini güvenme için uygulanır.

VERGİ TÜRLERİ VE KONUSU
a) gelir vergisi : Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır . gelir kapsamına giren kazanç ve iratlar 7 ayrı kalemden oluşur.
1-Ticari Kazançlar: Maden taş ve kireç ocakları kum çakıl ve istihsal yerleri ile tuğla ve kiremit harcamalarının işletilmesi, ………….işleri,özel okul ve hastane ve benzeri yer işletmesi gayrımenkul alım satım ve inşa işleriyle devamlı uğraşanların işlerinde kendi nam ve hesabına menkul kıymet alımı satımı ile devamlı uğraşanlanı bu işlerden elde ettiği kazançlar ticari kazançtır.
Maliyet Bedeli: Bir iktisadi değerin edinilmesi yada değerinin arttırılması için yapılan ödemelerle buna ilişkin giderlerin toplamıdır.
Borsa rayici: menkul kıymetler ile kambiyo borsasına ve ticaret borsasına kayıtlı olan iktisadi kıymetlerin değerlemeden önceki son işlemlerinin ortalama  değerini ifade eder.
Muhayyet değer: Bir iktisadi kıymetin muhasebe kayıtlarındaki değeri 
Nominal itibari değer: senetlerin üzerindeki değer.
Rayiç bedel: bir iktisadi kıymetin değerleme günündeki normal alım satım değeri.
2) Zirai Kazanç: ziraat faaliyetlerinden doğan kazançlara zirai kazanç denir. Zirai faaliyetle uğraşsalar bile kollektif ve komandit şirketlerin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazanç ortakların ticari kazancı ( komanditer hariç  hükmündedir. Sermaye şirketleri için aynı durum geçerlidir. Gayrımenkul ve gayrımenkul sermaye hükmündeki hakların zirai bir işletmeye dahil bulunması halinde bunların getirdiği iratlar zırai kazanç sayılır.
3) Ücretler: işgörme akitlerinden olan hizmet akti karşılığında çalışma karşılığı elde edilen kazanç türüdür.
4) Serbest Meslek Kazançları : Fikri ve sinai hakların sahipleri tarafından devir ve temliki ile kiralamalarından elde edilen kazançlar, gümrük komisyoncuları, borsa ……..ve …….. kazançları, kollektif ve adi şirketlerin ortakları ile komandit şirkette kondite ortakların kazançları serbest meslek kazancı sayılır.
5) Gayrımenkul İratları
6) menkul Sermaye İratları. Sahibinin ticari zirai yada mesleki faaliyetleri dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden oluşan sermaye dolayısı ile elde ettikleri kar paya faiz kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iratıdır. Üretim sürecine fiilen katılmaksızın bu işleri yürüten işletmelere mali yatırım yaparak kazanç elde eden kişilerin geliri menkul sermaye iradıdır.
7) Sair Kazanç ve İratlar. Menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan kazançlar, bir kısım hakların elden çıkarılmasından doğan kazanlar telif hakları ve ihtira beratlarının elden çıkarılmasından doğan kazançlar, ortaklık haklarının yada paylarının elden çıkarılmasından doğan kazançlardır.
6) Kurumlar Vergisi : Kurumlar vergisinin yükümlüleri sermaye şirketleri, koperatifler, iktisadi kamu müesseseleri, dernek ve vakıflara ait iş ortaklıkları mükelleftir. Adi komandit ve kollektif şirketler kurumlar vergisi mükellefi değildirler. Anonim, paylı komandit ve limidet şirketler kurumlar vergisi mükellefidir.
Kurumlar vergisi istisnaları.
İştirak kazançları istisnaları
………..istisnası sadce üretim tüketim ve tüketici kooperatifleri için
turizm istisnası
menkul kıymet portföy işletmeciliği istisnası.
b) Servet üzerinden alınan vergiler
*. Emlak vergisi 
*. Veraset ve intikal vergisi : vergi 5 yılda yılda iki taksit olarak ödenir.
*. Motorlu taşıtlar vergisi spesifik matraha göre alınır.


KATMA DEĞER VERİGİSİ: Türkiyede ticari, zirai ve sinai, meslek faaliyetleri çerçevesinde yapılan mal teslimlei, hizmet ifalır ile her türlü mal ve hizmet ithalatıdır. Ayrıca bir kısım teslim ve hizmetlerde KDV konusu içene girer
1 Mal Teslimi. Trampa,elektirik, gaz, ısıtma, sogutma, su dağtımlarında mal teslimi hükmündedir.
2 Hizmet İfası: bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafazaetmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmayı taahüt etmek şekilende gerçekleşebilir.

Vergilemede dikey Eşitlik : farklı gelir gruplarının farklı vergilendirilmesidir. Yani gelir düzeyi fazla olandan daha fazla vergi alınmasısınnı amaçlandığı uygulamadır.
Vergilemede yatay eşitlik: Aynı gelir gruplarına dahil kişilerin aynı vergilemeye tabii tutulmasıdır. Ayırma kuramı yatay eşitliğin bir istisnasını oluşturur.
Vergilemede verimlilik: verginin tahsil edilebilmesi için devlet tarafından yapılması gereken masrafların en alt seviyede oluşmasının sağlanması şeklinde tanımlanan ilkedir. Bir verginin verimli olarak  addedilebilmesi için bu verginin şu özellikere sahip olması gerekir.
Genel Olmalıdır. Yani vergi vergi geliri elde edilebilecek her türlü gelir, harcama ve servet üzerinden alınmalıdır.
Vergileme tasarruflu olmalıdır. Vergi toplanması açısından vergi idaresi en az masraflar vergi gelirlerini topluyor olması gerekir.
Mutedil (ılıman) olmalı: Gelirle ödenen vergi arasında aşırı bir oransızlık olmamalıdır.
Görünmez olmalıdır. Verği ödeyicisi olan mükelleflerin vergi ödemelerini farkına varmadan yapmalılar, yani vergi yükünü hissetmeden vergi ödemelerini yapmalıdırlar bu şarta en iyi uyan vergi dolaylı vergidir.
Negatif gelir vergisi : devletin yüksek gelirlirden vergi  yoluyla bir kaynak oluşturması ve bu kaynağın düşük gelirlire mali yardımlar ve sübvansiyonlar yolu ile transfer etmesidir. Devlet nasılki ödem gücene sahip bireylerden vergi alıyorsa aynı doğrultuda vergi ödeme gücüne sahip olmayan bireylerede ödeme gücüne ulaşıncaya kadar gelir transferi yapması gerekmektedir. Yapılan bu işleme M. Friedman Negatif gelir vergisi demektedir.

VERGİ İLE İLGİLİ BAZI KAVRAMLAR 
Vergi Maliyeti: Bir vergi uygulaması dolayısıyla katlanılması gereken açık ve gizli  maliyet unsurları. Açık maliyet gelir örgütünün merkez ve taşra kuruluşlarının faaliyetlerini sürdükleri binaların yapımı, alım, kiralama, tüm personel giderleri, demirbaşlar, vs gizli maliyet ise mükellefin vergi dolayısı ile yaptığı harcamalardır.
Vergi Harcaması: tannan vergi indirimleri, imtiyazlar ve önecelikler nedeniyle toplanamıyan geliri ifade etmektedir.
Vergi Erozyonu: Vergi hasılatının aşınması olarak kullanılan vergi erezyonu iki nedeni vardır. Vergiharcamarının artması ve vergi kaçınması ile kaçakçılığın artmasıdır. 
Vergi Kapasitesi: ülke düzeyinde, tüm mükelleflerin vergi ödeme güçlerinin toplamına vergi kapasitesi denir.
Vergi gayreti: Bir ülkede bulunduğu tahmin edilen vergi kapasitesi ile fiili vergi hasılatı arasındaki oransal ilişkiye vergi gayreti denir. Bu vergi idaresinin etkinliği ile yakından ilgilidir.
Mali Anestezi: Mali yükümlülüklerin muhatapları tarafından farkına varılmadan yerine getirilmesini ifade eder. Özellikle dolaylı vergilerin fiyat içeresinde gizlenmiş olmaları nedeniyle verginin önleyicisi tarfından açıkça hissedilmemesi en iyi örneği oluşturur
Vergi Görevi: vergiye kartşı toplumsal olrak tekpi şiklinde yükümlülükleri yerine getirmeme davranışıdır.
Olivera tanzi etkisi: gelir vergisi uygulamasında vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği yıl yerine gelecek yıl tahsil ediliyor olmasından dolayı, enflasyonist ortamda reel olarak devlet gelirlerinin düşmesine denir.
Verginin karar veya beyan etkisi: vergi mükelleflerin satın alma güçlerini etkilediği gibi, aynı zamanda bireyin tüketim tasarruf ve yatırım kararlarınıda etkilemektedir. Uygulanan bir vergi nedeniyle kişilerin kararlarının etkilenmesinde verginin karar veya beyan etkisi denir.
Verginin amortismanı: taşınır veya taşınmaz malların sermaye değeri; veya  geliri üzerine konulan vergiler, belli koşullar altında bir tür geriye yansıma olayı meydana getirerek, sermaye değerinin düşmesine neden olurlar, buna verginin amortismanı denir. Bu olay ile vergi konus malın değerinin azalması ile sonuçlanır.
Verginin kaptilazsyonu: Bir dayanıklı malın sermaye değeri yada geliri üzerinden alınnan verginin kaldırılması ile sermaye değerinin yükselmesidir.
Tevzii ( Dağıtma ) Vergileri: Elde edilmek istenen vergi hasılatının global tutar olrak önceden saptanması, sonrada bu tutarın mükellefler arasından bölüştürülmesidir.

Laffer eğrisi : vergi hasılatını vergi oranı ile ilişkilendirmekte vergi oranlarıın yükselmesi ile başlangıçta artan vegi ve vergi oranlarının yükselmeleri ile başlanğıçta artan vergi hasılatının belli bir sınırdan sonra azalacağını iddia eden teori 

Mali Tevzin : geniş anlamıyla hem hizmetlerin hemde gelirlerin farklı idare kademeliri arasında bölüştürülmesidir.

Mali sürükleme (Fiscal druğ- Vergi çengeli- mali fren: Ekonominin gelişme döneminde kişilerin  gelirleri artar, bu artan gelirler ya tüketime yada tasarrufa dönüşecektir. Eğer bu gelirler tüketime dönüşebilecekse ki genişleme döneminde ekonominin enflasyonist bir döneme girişini sağlayan bir dönemdir. Vergi sistemlerinin artan bir döneme girişini sağlayan bir dönemdir. Vergi sistemlerinin artan oranlı bir tarifiye sahip olması halinde, gelirlerin büyük bir bölümü en yüksek vergi oranı ile vergilendirileceğinden, kişiler tüketime ayırmak isteyecekleri gelirlerin büyük bir kısmını devlete aktarmış olacaklardır. Bu durumda ekonomide talep sıkıntısı çekeceğinden ekonomi duraklama dönemine girecektir. Ayrıca mali sürüklenme otomatik stabilizatörlük görevide görmektedir.
Decot Sistemi( Vergide indirim): indirim uygulanmaksızın matraha vergi oranı tetbik edelir. Bulanan vergiden en az geçim indirimi indirilir. Buna decot sistemi denir.
Muafiyet subjektiflik: vergi yükümlülüğü verginin mükellefidir. Subjektif vergi yükümlülüğünün kaldırılması muafiyettir. Muafiyet vergi yükümlüsü olması geretigi halde kanun konuycunun ekonomik ve sosyal nedenlerle bazı kişi veya kişi gruplarını vergi yükümlüsü olmasından çıkarmasıdır, örnek olarak diplomat ve esnaf muaflığını gösterebiliriz.

İstisna : objektif vergi yükümlüğü verginin konusunu tanımlamaktadır. İstisna vergi konusunun sınırlanmasıdır. Bu itibarla istisana verginin konusnua girdiği halde kanun koyucunun bazı nedenlerden dolyı verginin konusundan çıkarılmasıdır. Örnek ihracatın KDV den istisna olmasıdır.

Verginin Yansımasının Aşamaları:
****Verginin Ödenmesi: 
****Vurgu: Kanuni mükellef tarafından ödenen verginin kişi tarafından yükü algılanması sonucu buverginin bir başkasına aktarmalarına varmasıdır.
****Aktarma
****Yerleşme

Mutlak Yansıma: Belirli bir vergideki artışın gelir dağılımı üzerindeki etkisini ifade etmektedir. Devlet harcamalarında ve vergilerde bir değişiklik olmadığı durumda, bir verğide yapılan değişiklikle veya özel bir vergi uygulamasının oluşturduğu etkilerin gelir dağılını nasıl etkilediğini inceleyen yansımadır.

Diferansiyel Yansıma: Kamu harcamalır sabit varsayıldığında belirli bir vergi ile diğer bir verginin daegiştirmesi halendi gelir dağılında meydana gelen değişmeyi inceleyen yansıma şeklidir. 

Objktif vergiler: Yükümlülerin kişisel ve ailevi özellikleri dikkate alınmadan yapılan vergilemedir. Aynı gelir elde eden kişilerden aynı miktarda vergi alınmasını alaçlamaktadır. Bu vergilere genelde dolaylı vergiler örenk gösterilebilir. Bunlar katma değer vergisi banka ve sigorta muamele vergisi, damga vergisi ve gümrük vergisi gibi dolaylı vergiler ile mortlu taşıtlar vegisi ve kurumlar vergisi gibi dolaysız vergilerdir.

Subjektif vergiler: vergilendirilen mükelleflerin ailevi ve şahsi özelliklerinde dikkate alınarak yapılan vergilemedir. Bu tür vergiler daha adil vergiler diye adlandırılırlar. Bu vergilere en iyi örnek gelir vergisi ile veraset intikal vergisidir.

Verginin dönüştürülmesi: vergi öncesi duruma kıyasla maliyetinin yükseldiğin ve safi kazıncının düştüğünü gören bir kısım girişimcilerin ödedikleri vergiyi telafi edebilmek yani giderebilmek amacayla giriştikleri bazı işlemler sonucunda konulan verginin yükü mükellefler açısından ortadan kaldırılmış olmaktadır. Böylece verginin baskısı oransal olarak azaltılmış. Olmakta yani mükellef vergi ödemekle birlikte üretim işlemlerini rasyonelleştirmek çalışma düzenini yoğunlaştırmak veya daha uzun bir süre çalışmak suretiyle verginin kar veya ücret üzerendeki etkesin olanak ölçüsünde gidermeye çalışmaktadır.

VERGİ HUKUKU
VERGİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI
A)ASLİ KAYNAKLAR:  Anayasa, Kanun, Kanun hükünde kararname, içtihatı birleştirme kararları, bakanlar kurulu kararları, tüzükler yönetmelikler
B)YARDIMCI KAYNAKLAR: doktirin yargı kararları ve ayrıca vergi hukukuna özgü olan ve bağlacı birniteliği olmayan sadece açıklayacı bir vazife gören muktezalar, genelğeler, izahatlar ve benzerleri yer alır. Vergi hukukuna özgü kaynaklar olan genelge mukteza ve izaahtalar yeni bir yükümlülük getirmediklerinden idare hururu anlamında kesin ve yürütülmesi zorunlu idari bir işlem olmadığından iptal davalarına konu olamazlar
Vergi sorumluları vergi ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmezlerse vergi idaresi mükellefi değilvergi kesenleri sorumlu tutup vergiyi ve buna bağlı ceza ve faiz zamları bunlardan alır. Fakat daha sonra sorumlu verginin aslı için yasal mükellefe rücu edebilir. Ama ceza faiz ve zamları rücu edemez. Çünki bu ek yükümlülükler sorumlununun görevini tam olarak yerine getirmemesinden doğan yükümlünün kusuru olmadan ortaya çıkan kalemlerdir. 
Tüzel kişilerin kanuni ödev ve sorumluluklarını kanuni temsilciler yerine getirir. Tüzel kişilerin vergi borçgeçikme zammı gibi borçları öncelikle tüzel kişilikten istenir eğer tüzel kişilikten alınamazsa bu halde aciz vesikasına bağlanır daha sonra temsiciden istenir bu halde temsicilerin rücu hakkı saklıdır.
Şirketlerin devredilmes durumunda birleşen şirketin vergi borçlarından birleşilen şirket sonumludur.
Tasfiyesine girişilmiş şirketin vergi borçlarından tasfiye memurları sorumludur. Tasfiye memurları öncelikle şirketin vergi borçlarını ödemekle sorumludurlar. Eğer buna uymazlarsa kamu alacağı kamu alacağı tasfiye memurlarından ve paraları dağıttıkları kişilerden alınır.
Serbest muhasebeci, mli müşavir ve YMM imza ve tastik ettikleri işlerden dolayı ortaya çıkacak vergi ziya, durumunda vergi ceza ve geçikme faizlerinin ödenmesinden bu kişiler mükelleflerle birlikte müteselsilen sorumludurlar. 
Veraset ve intika vergisinden tapu memuru eğer VİV ödenmesini  gerektiren bir işlem yapar ise bu işlemden mükellefle birlikte müteselsilen sorumludurlar.


VERGİ USUL KANUNUNDAKİ TEBLİĞ YÖNTEMLERİ
Posta yolu ile tebliğ
İlan yoluyla
Memur vasıtayısla
Mükellefin kabul etmesi şartıyla dairede veya komisyonda tebliğ

VERGİ USUL KANUNUNA GÖRE HESAP HATALARI
Matrahta hata
Miktarda hata
Vergi mükerrerliği

VERGİ USUL KANUNA GÖRE VERGİLENDİRME HATALARI
Mükellefin şahsında hata
Mükellefiyette hata
Mevzuatta hata
Vergilendirme veya muafiyet döneminde hata

*vergi hatalarının düzeltilmesi ile ilgili vergi dairesi müdürü kararı ile olur

*kaçakçılık cezasını gerektiren bir fiile maddi menfaat gözetecek şekilde iştirak edenlere cezanın aynısı maddi menfaat gözetmeksizin iştirak edenlere ise bu fiile ait cezanını ¼ uygulanır.

*VUK na göre veriz ziyana kaçakçılık suçunu gerektiren bir fiil ile sebebiyet verilmesi durumunda kesilecek olan vergi ziya cezası 3 kat olarak uygulanır.

*VUK göre tek fiil ile vergi ziyanına ve genel usulsüzlük cezasına sebebiyet vermesi halinde bunlardan sadece yüksek olan ceza uygulanır. Ancak vergi ziya ve özel usulsüzlük birlikte ise cezalarda da birleşme olmaz ve cezalar ayrı ayrı verilir burada da mükellefin fiili dolayısı ile kesilecek olan vergi ziyan cezası usulsüzlük ( genel usulsüzlük) cezasından fazla olduğu için sadece vergi ziya cezası kesilecek ve buna ek olarakta özel usulsüzlük cezası kesilecektir. Böylece genel usulsüzlük cezası, kesilmiş olacaktır.

*VUK’ na göre yapılan usulsüzlük resen taktiri gerektiren bir davranış olduğu taktirde kesilecek olan ceza iki kat olarak uygulanır.

*VUK ‘ na göre 1 ve 2 . derece usulsüzlük aynı takvim yılı içinde aynı türden birden fazla yapıldığı takdirde birden fazlasının herbiri için birincisine ait cezanın ¼ kesilir.


*Vergi ziya ve usulsüzlük suçlarında bu suçların işlendiği tarihi takip eden yılın başından başlayarak vergi ziyaında 5 yıl usulsüzlükte 2 yıl içinde tekrar cezakesilmesi halinde vergi ziya cezasında % 50 usulsüzlükte % 25 arttırılarak uygulanır. 

*Vergi mahkemesine dava açma otuz gündür.

ÖNEMLİ(son değişiklik) **************1 OCAK 2006 TARİHİNDE ÖNCEKİ DÖNEMLERE İLİŞKİN OLARAK BU TARİHTEN SONRA ORTAYA ÇIKAN VE VERGİ ZİYAI CEZASI KESİLMESİNİ GEREKTİREN FİİLLER İÇİN ZİYAA UĞRATILAN VERGİNİN 1 KATI TUTARINDA VERGİ ZİYA CEZASI KESİLECEKTİR.(ÖNCEDEN VERGİ ASLI+GECİKME FAİZİNİN YARISI VERGİ ZİYAI CEZASI OLUYORDU)BU CEZA VERGİ ZİYAINA VERGİ KAÇAKÇILIĞI DOLAYISLA YOL AÇANLARA 3 KAT İŞTİRAK EDENLERE 1 KAT ,VERGİ İNCELEMESİNE VEYA TAKDİR KOMİSYONUNA SEVK EDİLMESİNDEN SONRA VERİLENLER HARİÇ OLMAK ÜZERE KANUNİ SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA VERİLEN VERGİ BEYANNAMELERİ İÇİNDE %50 ORANINDA UYGULANACAKTIR.*************

*************** Azalan Bakiyeler sisteminde amortisman ayırma oranı üst sınır %50 oldu.(Önceden normal amortisman oranının iki katına kadar dı normal amortisman oranı %20 yani %40 dı)  2005 kpss sorusu******

*Vergiyle ilgili uyuşmazlıklarda vergi mahkemelerinin vermiş oldukları kararlara karşı danıştaya temyiz için başvuru süresi 30 gündür

*VUK’ na göre gerçek kişilerde iş başlama bildirimleri işe başlama tarihinden itibaren 10 gün içinde vergi dairesine kendilerince veya avukatlarca veya muhasebeciler tarafından yapılır. Şirketlerin işe başlamaları ise kuruluş aşamasında işe başlama tarihinden itibaren 10 gün içinde ticaret sicil memurluğunca vergi dairesine yapılır. Şirketlerin ve gerçek kişilerin işe başlama bildirimleri dışında yapılacak bildirilmeler bildirilecek olayın vuku tarihinden itibaren 1 ay içinde mükklef tarafından vergi dairesine yapılır.

VUK na göre tastike tabi deftereler: 
Yevmiye ve encanter defteri 
İşletme defteri 
Çiftçi işletme defteri
Basit istihsal defteride dahil olmak üzere imalat ve isihsal defteri
Nakliyat vergisi defteri
Yabancı nakliyat kurumlarının hasılat defteri
Serbest meslek kazanç defteri

*VUK göre defter ve belgeleri saklama süresi 5 yıldır

*VUK ‘nda yer alan değerleme ölçüleri
Maliyet bedeli
Borsa raici
Tasarruf değeri
Mukayyet değeri
İtibari değeri
Vergi değeri
Raiç  değeri
Emsal bedel 
Emsal ücret
Alış bedeli

****gelir vergisi kanunda elde etme esası kabul edilmiştir. Bu esas tahsil ve tahakkuk esasına göre uygulanmaktadır. Buna göre gelir vergisi kanununa tabi olan kazanç ve unsurlardan ticari ve zirai kazançlardan elde etme tahakkuk esasına bağlanmış serbest meslek kazancı, ücret kazancı, gayrımenkul ve menkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iradlarda elde etme tahsil esasına bağlanmıştır.

****Kollektif, adi ve adi komantid şirketlerin ticari faaliyetleri neticesinde ortakların elde ettikleri kazançlar ticari kazanç sayılır. Adi komandit şirkette komandite ortağın elde ettiği kazanç ticari kazançtır. Ancak komanditer ortağın kazancı menkul sermaye iradıdır.

******Kollektif ve adi komandit şirketler zirai faaliyette bulunsalar dahi çiftçi sayılmazlar. Kazançlar ticari kazanç sayılır. Adi şirketler zirai faaliyetlerler ile uğraşırlarsa çiftçci sayılırlar ve ortakların şirket karından elde edeceği kazançlarda zirai kazanç olarak kabul edilir.
******Kollektif şirketler ve adi şirketler serbest meslek faaliyetlerinde bulundukları takdirtde ortakların elde ettikleri kazanç serbest meslek kazancı olarak vergilendirilir. Adi komandit şirketlerde ise Komandite ortağın kazancı serbest meslek kazancı, komanditer ortağın kazancı menkul sermaye iradı olarak verilendirilir.
Not : Komanditerin durumu ticari, zirai ve serbest meslek kazancında hep aynıdır ( Menkul sermaye iradı )

VERGİDE EŞİTLİK İLKESİ:  Vergide eşitlik ilkesi mükelleflerin vergi ödeme güçlükleri dikkate alınmak suretiyle vergilendirmenin yapılmasını öngörür vergi yükünün mükelleflerin kişisel ve ekonomik durumlarına göre eşit bir şekilde dağıtılmasını gerekli kılmaktadır. Vergide eşitlik yatay eşitlik ve dikey eşitlik olarak incelenebilir. Teoride mükelleflerin vergi ödeme gücünün belirlenmesi bakımından vergi sonucu katlanacağı fedakarlığın dikkate alınmasınının yerinde olacağı ileri sürülmüştür. Bu konuda ileri sürülen görüşler eşit fedakarlık, eşit oranlı fedakarlık ve en az  fedakarlık görüşleridir.
  1-Eşit fedakarlık görüşü: ödemmesi söz konusu vergi dolayısı ile mükelleflerin sahip oldukları toplam faydadaki azalışın aynı düzeyde olması bu yolla katlanılan fedakarlığın eşit kılınmasını öngörmektedir. Bu durumda matrahın büyüklüğüne bakılmakzısın farlı gelire veya varlığa sahip olan kişiler aynı miktarda vergi ödeyebilecektir.
 2-Eşit oranlı fedakarlık görüşü: mükelleflerden varlıkları yada gelirleri yüksek olanların az olanlara      kıyaslatoplumdan daha fazla fayda sağladıkları varsıyılarak ilk gruba giren mükelleflerin diğerlerine kıyasla daha fazla vergilendirimesi gerektiği düşüncesine dayanmaktadır.
 3-Minimum Fedakarlık( En az Toplam Fedakarlık): vergileme suretiyle sağlanan toplam hasılatın    toplumun tüm kesimleri üzerinde yarattığı toplam fekadarlığın en az düzeyde olmasını öngörmektedir. Böylece verginin reel yükü mükellefler üzerinde olanaklar ölçüsünde az hissedilebilir. Şekilde dağıtılmış olacaktır.
KISA NOTLAR
*Eğitim ve sağlık harcamaları yatırım carisi olarak adlandırılır
*borç ödemelirinin faizleri tranfser harcamaları olarak ödenir
*fonksiyonel (İşlevsel ) kamu harcamalrını gerçekleştiren hizmetler itibarı ile sınıflandırır
*erdemli mallar kavramı Musgrave ortaya atmıştır. Bu mallara örnek olarak öğrenci bursları,tarımsal yardımlar, sağlık hizmetleri, ücretsiz eğitim gösterilebilir.
*bir şahsa piyangodan para çıkması net artış kavramına göre gelir sayılır.
*kamu harcamalarında gerçek harcama transfer harcaması ayrımını ilk defa PİGOU yapmıştır
*tam kamusal mallara yapılan kamu harcamalarının gelir dağılımı üzerindeki etkisi nörttür
*negatif gelir vergisi transfer harcaması olarak kabul edilir.
*Kamu harcaması büyüklügü: Kamu harcaması büyüklüğü / GSMH 
*dar anlamda kamu harcamaları konsolide bütçeyi oluşturan genel ve katma bütçeli kuruluşların harcamaları olup buna yerel yönetim harcamalarıda dahil edilmiştir. KİTLER ve İDT ‘ de dahil edildiğinde geniş anlamda kamu harcamalarına ulaşılır.
*cari harcamalar = her yıl tekrar ederler, her yıl bütçede görülür, yararları kullanıldığı yıl içerisinde tükenir, tüketime yöneliktir, tüketim dengesi ile ilgilidir.
*kamu harcamaları 1930 yılından sonra önem kazanmaya başlamıştır.
*fonksiyonel tasnif kamu hizmetlerinin birim maliyetlerinin hesaplanarak ortaya çıkartılmasında en uygun yöntemdir.

*MALİ TEVZİN: merkezi yönetim ile mahalli yönetim arasında gelir ve giderlerin nasıl ve  ne şekilde paylaşılacağına denir.

*DİFRANSİYEL YANSIMA: sabit kamu harcamaları varsıyımı ile bir verginin kaldırılıp yerine başka bir verginin getirilmesi durumunda gelir dağılımında oluşan değişmeye denir. 

*POZİTİF GELİR VERGİSİ : belli bir düzeyin üstüde gelir elde edenlerden vergi alınmasını öngörür.
*MALİ TEVZİNİN FAYDALARI: 
Hizmet tekrarı önlenir.
Aynı kaynak üzerinde birden fazla idarenin gelir elde etmesi önlenir.
Hizmet paylaşımı ile yerel ihtiyaçları daha etkin olarak karşılayabilecek idarenin görevlendirilmesidir.
Yerel düzeyde dışsallık yaratan hizmetlerin maliyetine sadece o bölgede oturanların katılmasını sağlar
VERGİ ARBİTRAJI:  Bir vergiden kaçınma yöntemi olarak, farklı vergi konularına farklı  muamelelerin yarattığı vergi avantajından yararlandırılmasıdır. Örneğin bir kişi devlet tahvilini parasıyla almak yerine bankadan kredi kullanarak alır. Tahvil gelirinden geliri  kazanmanın maliyeti olarak kredi için ödenen faiz indirilir. Dolayısı ile vergilendirilecek gelir azaltılmış olur, oysa kişi kendi parasını kullansaydı tahvil gelirinin tümü üzerinden vergilendirilecekti.

Ödenmiş Olan Verginin Yükünün Kısmen Veya Tamamen Yok Etmek İçin 
verginin dönüştürülmesi 
verginin kapitilasyonu
verginin amortismanı
verginin yansıtılması
Yollarından biri denenir.

İÇ BORÇ MONETİZASYONU( PARASALLAŞTIRMA): Merkez bankasının açık piyasa  işlemleri ile piyasadan  tahvil satın alması ve piyasaya ulusal para akmasıdır.

DIŞ PORÇ SERVİS ORANI: Bir ülkenin cari işlemlerden (mal ve hizmet ihracatından ) sağladığı döviz gelirlerinin  ne kadarının dış borç anapara ve faiz ödemelerine harcandığını  gösterir orandır.

HARCAMALARIN YAPILIŞ SIRASI. Taahüt – Tahakkuk- Verile Emri- Bağlama – Ödeme
*kamu harcamalarını üst sınırı milli gelirdir.

*HAVALEMO TEOREMİ:  denk bütçe çarpanını açıklar.

*il özel idare bütçesini içişleri bakanı onaylar
*dolaysız transfer ve dolaylı transfer harcamaları kişilerin direkt olarak gelirlerini arttırıcı kamu harcamaları dolaysız, tüketicinin alacağı mal ve hizmetlerin fiyatlarını düşürmek veya üreticinin karının arttırılması için yapılan kamu harcamaları dolaylı tranfer harcamasıdır.

VERGİ KAPASİTESİ (Vergilenebilir Kapasite) Kamu giderlerinin karşılanması bakımından vergiyedayanma gücünün sınırlarını ifade eden vergi kapasitesi teorik olarak mükellefler kendilerinin ve ailerinin yaşamlarını asgari düzeyde sürdürmeye yetecek finansal gücün üzerindeki kısmı yansıtmaktadır. Vergi kapasitesi üzerindeki gelir düzeyi ve gelirin yapısının gelir dağılımının, vergi gayretinin önemli etkisi vardır.

VERGİ BİLİNCİ: Kamu hizmetlerinin gerçekleştirilebilmesi bakımından verginin önemini bilen toplum bireylerinin vergi ile ilgili ödevlerini yerine getirmektedeki istekliliklerinin düzeyine vergi bilinci denilmektedir.

VERGİ AHLAKI: mükelleflerin vergi yasalarından doğan yükümlülüklerini gerçeğe uygun şekilde yerinde getirme konusundaki davranışlarının düzeyine vergi ahlakı denilmektedir.

Ak Blog SEO - Google SEO Eğitimleri Dokümanları
Konu hakkında sormak istediklerinizi yazabilirsiniz.
AK Blog SEO

Read. Think. Exercise (Oku. Düşün. Uygula.)

SEO | SEO | Hukuk | İngilizce Kursu |
Siz hayal edin. Biz Hayata geçirelim.
Akblog.NET
Whatsapp İletişim Formu×
Bilgileriniz
İstek Bilgileriniz
iletişime geç

Merhaba!

Webekle@gmail.com adresine e-posta gönderin veya aşağıdaki temsilcilerimizden biriyle WhatsApp ile iletişime geçin.

Yönetim Ekibi Yönetici ile iletişim geçin.
+905050251428
Destek Ekibi Eva ile iletişime geçin.
+905050251428
Doğrudan arayabilirsiniz +905050251428
Destek Saatleri 09:30 - 17:30
Merhaba! Nasıl Yardımcı Olabiliriz?
×
Nasıl Yardımcı olabilirim?